İşlemediği bir cinayet yüzünden; haksız şekilde cezalandırılılan bir insanın, yirmi üç yıl sonra salıverildiğinde ilk gördüğü dünya: "Mavilikler ortasında uçmaya hazırlanan, bembeyaz dev bir kuşa benzeyen kızkulesi, yepyeni binalarıyla güzelim yeşillikleri bir canavar gibi yutuveren Üsküdar, gemiler, vapurlar, oraya buraya serpilmiş balıkçı sandalları, güneşi kayalara çarparak tuzla buz eden dalgalar, beş yüz yıldan beri hiç yaşlanmayan martılar, minarelerin arasında bulut bulut geçen güvercinler..." Dar yerde yaşamak zorunda bırakılan insanların dramını uzun öyküsü Güller Kanıyordu'da sergileyen Faik Baysal, öteki adlı öyküsünde'de; bunalan, kaçan, hayıflayan, kaybeden, pişman olmayan, umutlanan insan dünyalarını ince ince dokuyor.
İşlemediği bir cinayet yüzünden; haksız şekilde cezalandırılılan bir insanın, yirmi üç yıl sonra salıverildiğinde ilk gördüğü dünya: "Mavilikler ortasında uçmaya hazırlanan, bembeyaz dev bir kuşa benzeyen kızkulesi, yepyeni binalarıyla güzelim yeşillikleri bir canavar gibi yutuveren Üsküdar, gemiler, vapurlar, oraya buraya serpilmiş balıkçı sandalları, güneşi kayalara çarparak tuzla buz eden dalgalar, beş yüz yıldan beri hiç yaşlanmayan martılar, minarelerin arasında bulut bulut geçen güvercinler..." Dar yerde yaşamak zorunda bırakılan insanların dramını uzun öyküsü Güller Kanıyordu'da sergileyen Faik Baysal, öteki adlı öyküsünde'de; bunalan, kaçan, hayıflayan, kaybeden, pişman olmayan, umutlanan insan dünyalarını ince ince dokuyor.