“Bizim çarşı esnafı çoğunlukla okunmuş gazeteleri un ve suyla yapıştırıp kese kağıdı olarak kullanır. Kese kağıtları o gün bütçenizin el verdiği alışverişi dışarı vurmaz, saygılıdır, içindekileri meraklı gözlerden gizler. Her birinin gizli bir öyküsü de vardır. Ev kadınları, yaşlılar, yaz tatilinde çocuklar ev bütçesine katkıda bulunmak için kese kağıdı yaparlar, filelerine koyup kimse görmeden alıcılarıyla buluştururlar. Fileyi taşıyan kişiyle kese kağıdı yapanların öyküleri birbirine sarılır.”
Tomris Alpay, 1950'li yıllar İstanbul'undan kadın hikayeleri anlatıyor bize. Gülsün'ün, Agavni'nin, Zilha'nın, Nurhayat'ın, Eleni'nin… Üzerinden sürgünler, yangınlar, aşklar, özlemler geçen hayatlar. Üstü güzelce örtülüp fırına gönderilen tepsiler, bahçeler, renkli ampuller, akşamsefaları, kediler…
“Bizim çarşı esnafı çoğunlukla okunmuş gazeteleri un ve suyla yapıştırıp kese kağıdı olarak kullanır. Kese kağıtları o gün bütçenizin el verdiği alışverişi dışarı vurmaz, saygılıdır, içindekileri meraklı gözlerden gizler. Her birinin gizli bir öyküsü de vardır. Ev kadınları, yaşlılar, yaz tatilinde çocuklar ev bütçesine katkıda bulunmak için kese kağıdı yaparlar, filelerine koyup kimse görmeden alıcılarıyla buluştururlar. Fileyi taşıyan kişiyle kese kağıdı yapanların öyküleri birbirine sarılır.”
Tomris Alpay, 1950'li yıllar İstanbul'undan kadın hikayeleri anlatıyor bize. Gülsün'ün, Agavni'nin, Zilha'nın, Nurhayat'ın, Eleni'nin… Üzerinden sürgünler, yangınlar, aşklar, özlemler geçen hayatlar. Üstü güzelce örtülüp fırına gönderilen tepsiler, bahçeler, renkli ampuller, akşamsefaları, kediler…