Çantamdan taşlı, pullu ve tam ortasında kalp olan günlüğümü çıkardım. Okudum. Bu sefer formül, yazar, felsefe, tarih okumadım; yaşadıklarımı ve yalnızlığımı okudum. Zaman zaman duygulansam da boştu. Her şey yaşanmış ve bitmişti. Bazıları derin izler, ağır hasarlar bırakmış olsa da bitmişti.
Günlüğümü odadaki sehpanın üzerine bırakıp bahçeye çıktım. Toprak kokusu, bülbül sesi, gülün güzelliği ile bir sabaha uyanmak ayrı güzeldi.
Güneş öylesine güçlü vuruyordu ki saçlarıma; ne gün bırakıyordu ardında ne de izini...
Çantamdan taşlı, pullu ve tam ortasında kalp olan günlüğümü çıkardım. Okudum. Bu sefer formül, yazar, felsefe, tarih okumadım; yaşadıklarımı ve yalnızlığımı okudum. Zaman zaman duygulansam da boştu. Her şey yaşanmış ve bitmişti. Bazıları derin izler, ağır hasarlar bırakmış olsa da bitmişti.
Günlüğümü odadaki sehpanın üzerine bırakıp bahçeye çıktım. Toprak kokusu, bülbül sesi, gülün güzelliği ile bir sabaha uyanmak ayrı güzeldi.
Güneş öylesine güçlü vuruyordu ki saçlarıma; ne gün bırakıyordu ardında ne de izini...