"...Onların ölümünden çok sonra müritlerinden biri şeytan odasına gizlice girdi. Ekranda parlayan şekillerin abanoz kutudakilerle aynı olduğunu görünce, Parevski sunağındaki iki genç, derviş gibi kendini merak güdüsüne kaptırdı, yazıyı çözdü. Şimdi tarihçiler ikinci karanlık çağın sonu diyorlar o güne..." Mucize Özunal'ın ilk öyküsü 1965 yılında yayımlandı. Daha sonra çeşitli dergilerle çıkan öykülerini Kızkovalayan ve Park Öyküleri isimli iki kitapta topladı. Birinci kitabında gençlik ideallerini yaşamları boyunca bir meşale gibi taşıyanlarla bunları yitirenlerin; ikinci kitabında, insan yaşamlarının zaman prizmasında kesişme noktalarının öykülerini anlatan yazar, bu kez, Gün Tutulması Öyküleri'yli toplumsal hareketlerin geri çekilme sürecinde geçmişten günümüze bir ayna tutuyor.
"...Onların ölümünden çok sonra müritlerinden biri şeytan odasına gizlice girdi. Ekranda parlayan şekillerin abanoz kutudakilerle aynı olduğunu görünce, Parevski sunağındaki iki genç, derviş gibi kendini merak güdüsüne kaptırdı, yazıyı çözdü. Şimdi tarihçiler ikinci karanlık çağın sonu diyorlar o güne..." Mucize Özunal'ın ilk öyküsü 1965 yılında yayımlandı. Daha sonra çeşitli dergilerle çıkan öykülerini Kızkovalayan ve Park Öyküleri isimli iki kitapta topladı. Birinci kitabında gençlik ideallerini yaşamları boyunca bir meşale gibi taşıyanlarla bunları yitirenlerin; ikinci kitabında, insan yaşamlarının zaman prizmasında kesişme noktalarının öykülerini anlatan yazar, bu kez, Gün Tutulması Öyküleri'yli toplumsal hareketlerin geri çekilme sürecinde geçmişten günümüze bir ayna tutuyor.