Yirmi iki yıl önce annemin soğuk ve ıslak rahminden koparılıp Şikago'nun beton kucağına, pislik ve yoksulluğuna bırakıldım. İstatistiklere bakılırsa, bu sokaklarda, on sekiz yaşımdan sonrasını görmemem gerekirdi.
Ama kaderin bambaşka bir planı vardı.
Tek bir amaç için doğmuştum:
Yaşadığım dünyaya yıkım ve ölüm getirmek.
Düşüncelerim saf güçtü benim.
Sözlerim silahım olmuştu.
Kötülükten doğmuştum ama onlar Tanrı'nın lütfuyla beni kurtuluşa taşımaya çalıştılar. İlk yaptıkları ise beni öldürmeye çalışmaktı.
Kendilerine ‘Yedili' diyorlar. Onlar günahın ve kurtuluşun elçileri, zamanın başından beri korktuğumuz her şey onlar. Liderleri ise en ölümcül olanları.
O asla kaybetmez.
Taviz vermez.
Hepsinden önemlisi, fâni zayıflıklara yenik düşmez.
Yani benimle tanışana kadar bu böyleydi.
“Bir milyon insanı kurtarmak için birini öldür.”
Beni esir aldığında ilk söylediği buydu.
Beni kollarının arasına aldığı andan itibaren aklına kazımaya çalıştığı şey, tam olarak buydu.
Yirmi iki yıl önce annemin soğuk ve ıslak rahminden koparılıp Şikago'nun beton kucağına, pislik ve yoksulluğuna bırakıldım. İstatistiklere bakılırsa, bu sokaklarda, on sekiz yaşımdan sonrasını görmemem gerekirdi.
Ama kaderin bambaşka bir planı vardı.
Tek bir amaç için doğmuştum:
Yaşadığım dünyaya yıkım ve ölüm getirmek.
Düşüncelerim saf güçtü benim.
Sözlerim silahım olmuştu.
Kötülükten doğmuştum ama onlar Tanrı'nın lütfuyla beni kurtuluşa taşımaya çalıştılar. İlk yaptıkları ise beni öldürmeye çalışmaktı.
Kendilerine ‘Yedili' diyorlar. Onlar günahın ve kurtuluşun elçileri, zamanın başından beri korktuğumuz her şey onlar. Liderleri ise en ölümcül olanları.
O asla kaybetmez.
Taviz vermez.
Hepsinden önemlisi, fâni zayıflıklara yenik düşmez.
Yani benimle tanışana kadar bu böyleydi.
“Bir milyon insanı kurtarmak için birini öldür.”
Beni esir aldığında ilk söylediği buydu.
Beni kollarının arasına aldığı andan itibaren aklına kazımaya çalıştığı şey, tam olarak buydu.