Günaydın Çocuklar

Hiç bir meslekte bu kadar sevgiye doyamazsınız. İnsanlar en kıymetli varlıkları olan yavrularını, siz öğretmenlere emanet eder. Bu sizde kendine güven duygusunu geliştirir. Anne, baba, dede, anneanne ve babaannelerle iletişim halinde olduğunuzdan sosyal yaşamın hep içinde olursunuz.

Ayrıca öğrenciler sizi âşık olma derecesinde sever. Bir saçını okşadığınız ya da güzel bir söz söylediğinizde (Aferin, harikasın, süpersin, vb.) size bakışı öyle içtendir ki yaşama dair tüm sıkıntılarınızı, kederlerinizi, kuruntularınızı alır götürür. Nasıl da sevgi doludurlar. Hele bir nedenle- sudan bir sebepten bile olsa- arkadaşlarının gözü önünde onu övecek olsanız; sizi taparcasına severler. Minicik bir sevgi kırıntısı sunmanız yeterlidir onlara… Karşılığını binlerce katıyla hem de koşulsuz verirler size… Tüm mesleki yaşamınız sevgi seli içinde akar gider… Hatta bu sevgi seli coşkuya dönüşüp aile yaşamınızın şelalesi olur. Güzellikler katar hayatınıza… Çevrenizin vazgeçilmezi ve her meclisin aranılanı olursunuz…

Sınıfınıza adım attığınız andan itibaren koca sınıfın kralı ya da kraliçesinizdir. Tüm yetkiler elinizdedir. İstediğiniz gibi hareket edebilme serbestiniz vardır. Yalnızca yüreğinizde taşıdığınız, insan için en yüksek yargı organı olan vicdanınıza karşı sorumluluğunuz vardır.

Önceleri zorlanır insan. Ama öğrencilerinizi aileden biri, evladınız, kardeşiniz gibi görürseniz her şey kolaylaşır. Siz öğrencilerinizin onlar da sizin mihmandarınızdır artık…

Birbirinizin gönüllerinde en güzel köşelerde tahtınızı kurar, yerlerinizi alırsınız. Yaşam yumağınız birlikte bin bir güzellikte sarılır gider…