12 Eylül darbecileri ve Kenan Evren hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet Savcısı... Bir hukuk savaşçısı... Bir savcı darbecilerin yargılanması için iddianame düzenlerse ne olur? Sicili mi bozulur? Tayini mi çıkar? Lojmanda yer mi bulamaz? Görevini mi yapamaz? İhraç mı edilir? Emekli mi olur? Ya da darbeciler yerine kendisi mi yargılanır?.. Sacit Kayasu, nesli tükenen cesur insanlardan biri. O bir savcı; hem de 12 Eylül 1980'de darbe yaparak suç işleyenler ve onların başı olan kişi hakkında iddianame düzenleyecek kadar yürekli biri. Kayasu, utanç verici bir sessizliği tek başına yırtmaya çalıştı. Hazırladığı iddianameyle bir daha darbe olmasının önünde engel olmak, yüzbinlerce mağdurun hakkını aramak istiyordu... Bu bir hukuk savaşıydı... Bu asla dilimizden düşürmediğimiz ama hiç uygulanmayan bir demokrasi sınavıydı. Bu "adalet" isteyenleri susturanlara indirilecek bir tokattı... Ancak bu girişim de, 12 Eylül'ün ördüğü duvarlara çarptı... Savcı Kayasu, Kenan Evren hakkında iddianame düzenlemesinin ayrıntılarını ilk kez bu kitapta anlatıyor: 12 Eylül Darbesi ile açık bir suç işlemişti. Ancak hiç kimse bu suç nedeniyle Evren hakkında iddianame düzenlemeye kalkışamıyordu. Darbecilerin yargılanmaması, bundan sonra yapılacak olan darbelere de davetiye çıkarmak anlamına geliyordu. Hazırlıklarımı yaptım ve 28 Mart sabahı kâtibime iddianameyi verdim. Beş on dakika sonra kâtibem elinde dosya ve eki olan kitapla çıkageldi: "Savcı Bey, Başkatip bunu hazırlığa kaydetmiyor."
12 Eylül darbecileri ve Kenan Evren hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet Savcısı... Bir hukuk savaşçısı... Bir savcı darbecilerin yargılanması için iddianame düzenlerse ne olur? Sicili mi bozulur? Tayini mi çıkar? Lojmanda yer mi bulamaz? Görevini mi yapamaz? İhraç mı edilir? Emekli mi olur? Ya da darbeciler yerine kendisi mi yargılanır?.. Sacit Kayasu, nesli tükenen cesur insanlardan biri. O bir savcı; hem de 12 Eylül 1980'de darbe yaparak suç işleyenler ve onların başı olan kişi hakkında iddianame düzenleyecek kadar yürekli biri. Kayasu, utanç verici bir sessizliği tek başına yırtmaya çalıştı. Hazırladığı iddianameyle bir daha darbe olmasının önünde engel olmak, yüzbinlerce mağdurun hakkını aramak istiyordu... Bu bir hukuk savaşıydı... Bu asla dilimizden düşürmediğimiz ama hiç uygulanmayan bir demokrasi sınavıydı. Bu "adalet" isteyenleri susturanlara indirilecek bir tokattı... Ancak bu girişim de, 12 Eylül'ün ördüğü duvarlara çarptı... Savcı Kayasu, Kenan Evren hakkında iddianame düzenlemesinin ayrıntılarını ilk kez bu kitapta anlatıyor: 12 Eylül Darbesi ile açık bir suç işlemişti. Ancak hiç kimse bu suç nedeniyle Evren hakkında iddianame düzenlemeye kalkışamıyordu. Darbecilerin yargılanmaması, bundan sonra yapılacak olan darbelere de davetiye çıkarmak anlamına geliyordu. Hazırlıklarımı yaptım ve 28 Mart sabahı kâtibime iddianameyi verdim. Beş on dakika sonra kâtibem elinde dosya ve eki olan kitapla çıkageldi: "Savcı Bey, Başkatip bunu hazırlığa kaydetmiyor."