Sözlüklere göre hikâye; olmuş veya olması mümkün olayları anlatmaya dayanan edebî tür, öykü, kıssa, mesel, macera. Hikâye etme; bu tür olayları yazılı veya sözlü olarak anlatma, nakletme, tahkiye etme.
(Doğan, M. Türkçe Sözlük, s: 704)
Öykü de; ayrıntılarıyla anlatılan olay, hikâye (TDK Sözlük, 2/1145) demekmiş.
Hikâye/öykü, hayatın bir bölümünü, bir anını, kişi, zaman ve yer ekseninde ele alır. Onda ya olay vardır, ya da bir durum anlatılır. Olay ve durum kişi/kişilere bağlanır, ilgili yer ve zaman belirtilir. Bunlar etkileyici ve sürükleyici bir dille anlatılır. Anlatılanlar da ya gerçek hayattan alınır, ya da düşünülerek tasarlanır.
Güneş Yanığı Düşler'de bu yapılmaya çalışıldı. Hikâyelerin bir kısmı yaşanan olaylar, bir kısmı ise günlük yaşamda olabilecek şeyler... Kelimelere, cümlelere, anlatıma döküldü, hikâye oldu. Öykü üslûbuyla dile geldi ve yazarın kalemiyle ifade edildi. Ama hepsi hayattan bir iz, bir sahne, bir tecrübe, bir serüven... Ve sanki bizim, yani insanın öyküsü...
Sözlüklere göre hikâye; olmuş veya olması mümkün olayları anlatmaya dayanan edebî tür, öykü, kıssa, mesel, macera. Hikâye etme; bu tür olayları yazılı veya sözlü olarak anlatma, nakletme, tahkiye etme.
(Doğan, M. Türkçe Sözlük, s: 704)
Öykü de; ayrıntılarıyla anlatılan olay, hikâye (TDK Sözlük, 2/1145) demekmiş.
Hikâye/öykü, hayatın bir bölümünü, bir anını, kişi, zaman ve yer ekseninde ele alır. Onda ya olay vardır, ya da bir durum anlatılır. Olay ve durum kişi/kişilere bağlanır, ilgili yer ve zaman belirtilir. Bunlar etkileyici ve sürükleyici bir dille anlatılır. Anlatılanlar da ya gerçek hayattan alınır, ya da düşünülerek tasarlanır.
Güneş Yanığı Düşler'de bu yapılmaya çalışıldı. Hikâyelerin bir kısmı yaşanan olaylar, bir kısmı ise günlük yaşamda olabilecek şeyler... Kelimelere, cümlelere, anlatıma döküldü, hikâye oldu. Öykü üslûbuyla dile geldi ve yazarın kalemiyle ifade edildi. Ama hepsi hayattan bir iz, bir sahne, bir tecrübe, bir serüven... Ve sanki bizim, yani insanın öyküsü...