“Bedenlerimizi esir alabilirsiniz ama ruhlarımızı asla!” diye haykırıyordu Alper Hakim. Onun bu haykırışı her bir Uygur Türk'ünün de kısılan feryadı olabilecek miydi?
İsmail Muğla'nın ikinci romanı “Güneşin Esareti”, 2009'dan günümüze Çin'in özerk bölgesi ve ata yurdumuz Doğu Türkistanda ki sosyolojik, psikolojik ve yaşanılan aile dramlarını tüm canlılığıyla ele almaktadır. Bu eser yaklaşık bir yıldır ilmek ilmek ve yaşanmış olaylardan derlenerek kaleme alınmıştır. Umudu hala bir çiçek gibi gönüllerinde büyüten siz değerli okurların ise hiç şüphesiz yüreğine dokunacaktır.
“Bedenlerimizi esir alabilirsiniz ama ruhlarımızı asla!” diye haykırıyordu Alper Hakim. Onun bu haykırışı her bir Uygur Türk'ünün de kısılan feryadı olabilecek miydi?
İsmail Muğla'nın ikinci romanı “Güneşin Esareti”, 2009'dan günümüze Çin'in özerk bölgesi ve ata yurdumuz Doğu Türkistanda ki sosyolojik, psikolojik ve yaşanılan aile dramlarını tüm canlılığıyla ele almaktadır. Bu eser yaklaşık bir yıldır ilmek ilmek ve yaşanmış olaylardan derlenerek kaleme alınmıştır. Umudu hala bir çiçek gibi gönüllerinde büyüten siz değerli okurların ise hiç şüphesiz yüreğine dokunacaktır.