İslam ve siyaset araştırma modeli çerçevesinde yayınlanan telif tercüme eserlerin büyük çoğunluğunun Ortadoğu üzerine olması ve müstakil hiçbir kaynağın dünya Müslüman nüfusunun önemli bir kısmını barındıran Güneydoğu Asya'yı konu edinmemesi nedeniyle ortaya çıkan malumat eksikliği her geçen gün kendisini daha fazla hissettirmektedir.
Son yıllarda Türkiye Müüslümanlarının dışa açılım konusunda gösterdikleri gelişmeye paralel olarak Güneydoğu Asya'ya doğru bir ilgi sıçraması yaşandı. Ancak bu ilgi sıçramasının ne kadar sağlam bir bilgi birikimiyle desteklendiği yolunda şüphelerin haklılığı ortada. Bu araştırma, bu konudaki açığı giderme noktasında bir katkı olabilirse amacına ulaşmış sayılacaktır.
İslam ve siyaset araştırma modeli çerçevesinde yayınlanan telif tercüme eserlerin büyük çoğunluğunun Ortadoğu üzerine olması ve müstakil hiçbir kaynağın dünya Müslüman nüfusunun önemli bir kısmını barındıran Güneydoğu Asya'yı konu edinmemesi nedeniyle ortaya çıkan malumat eksikliği her geçen gün kendisini daha fazla hissettirmektedir.
Son yıllarda Türkiye Müüslümanlarının dışa açılım konusunda gösterdikleri gelişmeye paralel olarak Güneydoğu Asya'ya doğru bir ilgi sıçraması yaşandı. Ancak bu ilgi sıçramasının ne kadar sağlam bir bilgi birikimiyle desteklendiği yolunda şüphelerin haklılığı ortada. Bu araştırma, bu konudaki açığı giderme noktasında bir katkı olabilirse amacına ulaşmış sayılacaktır.