Günler Tepelerden Aşağı Koşan Vahşi Atlar Misali, Bukowski'nin en çok okunan, üzerinde en çok konuşulan, şiir kitabı. Jean Genet ve Jean Paul Sartre'a göre Amerika'nın en iyi şairinin son şiirleri. Bukowski sevenlerin keyifle okuyacağı şiirler...
1920'de Almanya'nın Andernach şehrinde doğan Bukowski'nin babası Polonya asıllı bir Amerikan askeri, annesiyse sıradan bir Alman kadındı. Bukowski 3 yaşına geldiğinde aile, Los Angeles'a yerleşmek üzere Amerika'ya taşındı.hayatının büyük kısmını Los Angeles'da geçirdi.babası ve sivilceleri onun hayatını mahvetti (belki de onu bu kadar ünlü yaptı). 24 yaşındayken ilk defa bir hikayesi yayınlandı. İlk şiirleri o 35 yaşındayken yayınlandı.1956 yılında Los Angeles hastanesinde hastalanmış karaciğeriyle ölümden döndü.
Doktorlar bundan sonra tek bir kadehin bile ölümüne sebep olacağını söylemişlerdi ama o ayağa kalkar kalmaz içmeye devam etti. 60'larda tanınmaya başladı ve yeraltı edebiyatının kahramanları arasına girdi.
Bukowski her zaman yalın, gerçekçi ve alaycı bir dil kullandı. Bazen kaba, bazen sıradan, bazen çok basit görülse de o birçok eleştirmenden iyi not aldı.
Günler Tepelerden Aşağı Koşan Vahşi Atlar Misali, Bukowski'nin en çok okunan, üzerinde en çok konuşulan, şiir kitabı. Jean Genet ve Jean Paul Sartre'a göre Amerika'nın en iyi şairinin son şiirleri. Bukowski sevenlerin keyifle okuyacağı şiirler...
1920'de Almanya'nın Andernach şehrinde doğan Bukowski'nin babası Polonya asıllı bir Amerikan askeri, annesiyse sıradan bir Alman kadındı. Bukowski 3 yaşına geldiğinde aile, Los Angeles'a yerleşmek üzere Amerika'ya taşındı.hayatının büyük kısmını Los Angeles'da geçirdi.babası ve sivilceleri onun hayatını mahvetti (belki de onu bu kadar ünlü yaptı). 24 yaşındayken ilk defa bir hikayesi yayınlandı. İlk şiirleri o 35 yaşındayken yayınlandı.1956 yılında Los Angeles hastanesinde hastalanmış karaciğeriyle ölümden döndü.
Doktorlar bundan sonra tek bir kadehin bile ölümüne sebep olacağını söylemişlerdi ama o ayağa kalkar kalmaz içmeye devam etti. 60'larda tanınmaya başladı ve yeraltı edebiyatının kahramanları arasına girdi.
Bukowski her zaman yalın, gerçekçi ve alaycı bir dil kullandı. Bazen kaba, bazen sıradan, bazen çok basit görülse de o birçok eleştirmenden iyi not aldı.