Gurbetçi Karialılar, MÖ 10. yüzyıldan itibaren gerek paralı askerler gerekse taş ustaları olarak Mısır, İran ve İsrail'de çalışan Karialıların izlerinin sürüldüğü, kalıntılarının belgelendiği bir projedir.
Güneybatı Anadolu'nun yerleşik ilk halklarından biri olan Karialılar, dünyanın ilk kadın amiralleri 1. ve 2. Artemisia'yı yetiştiren, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Satrap Mausolos'un mezar binası Mausoleion'u bizlere bırakan ve bu anıtsal mezar binasına istinaden “mozole” sözcüğünü dünya literatürüne hediye eden, kültür ve geleneklerini binlerce yıl korumayı başaran bir uygarlıktır. Coğrafyalarına uygun olarak hem anakarada hem adalarda hem de denizaşırı ülkelerde yaşamış, korkusuz, denizci ve savaş yeteneği gelişmiş korsanlar olarak da anılmaktadırlar. Antik Mısır kaynaklarına göre, Mısır'a çalışmak için gelen Karialılar, “denizden gelen tunç adamlar”dır. Halikarnassoslu Herodotos'a göre, tarihte ilk defa kalkana kulp, miğfere sorguç ve püskül takan, kalkanı süslemeyi ve boyamayı bu dünyaya miras bırakan bir kavimdir. Eski Pers kayıtlarına göre ise, savaşçı karakterlerinin yanı sıra taş işlemesini bilen yetenekli taş ustaları, sanatkâr, zanaatkâr ve ağır malzemelerin taşınmasında ehil insanlardır. Anadolu'nun en ilginç kavimlerinden biri olan Karialılar, taşların üzerine Karia alfabesiyle yazdıkları inisiyallerle gittikleri ülkelerdeki varlıklarını kanıtlamışlar, yaşadıkları ve kamp kurdukları yerler, sefer güzergâhları hakkında önemli bilgiler bırakmışlardır.
Karialıların Mısır, İran ve İsrail'deki izlerinin titizlikle sürüldüğü, büyük zorluklara rağmen müze ve ören yerlerindeki kalıntılara ulaşılarak belgelendiği Gurbetçi Karialılar, gerek içeriğindeki araştırma hikayeleri gerekse Karia arkeolojisine sunduğu bilgilerle önemli bir kaynak niteliğindedir.
Gurbetçi Karialılar, MÖ 10. yüzyıldan itibaren gerek paralı askerler gerekse taş ustaları olarak Mısır, İran ve İsrail'de çalışan Karialıların izlerinin sürüldüğü, kalıntılarının belgelendiği bir projedir.
Güneybatı Anadolu'nun yerleşik ilk halklarından biri olan Karialılar, dünyanın ilk kadın amiralleri 1. ve 2. Artemisia'yı yetiştiren, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Satrap Mausolos'un mezar binası Mausoleion'u bizlere bırakan ve bu anıtsal mezar binasına istinaden “mozole” sözcüğünü dünya literatürüne hediye eden, kültür ve geleneklerini binlerce yıl korumayı başaran bir uygarlıktır. Coğrafyalarına uygun olarak hem anakarada hem adalarda hem de denizaşırı ülkelerde yaşamış, korkusuz, denizci ve savaş yeteneği gelişmiş korsanlar olarak da anılmaktadırlar. Antik Mısır kaynaklarına göre, Mısır'a çalışmak için gelen Karialılar, “denizden gelen tunç adamlar”dır. Halikarnassoslu Herodotos'a göre, tarihte ilk defa kalkana kulp, miğfere sorguç ve püskül takan, kalkanı süslemeyi ve boyamayı bu dünyaya miras bırakan bir kavimdir. Eski Pers kayıtlarına göre ise, savaşçı karakterlerinin yanı sıra taş işlemesini bilen yetenekli taş ustaları, sanatkâr, zanaatkâr ve ağır malzemelerin taşınmasında ehil insanlardır. Anadolu'nun en ilginç kavimlerinden biri olan Karialılar, taşların üzerine Karia alfabesiyle yazdıkları inisiyallerle gittikleri ülkelerdeki varlıklarını kanıtlamışlar, yaşadıkları ve kamp kurdukları yerler, sefer güzergâhları hakkında önemli bilgiler bırakmışlardır.
Karialıların Mısır, İran ve İsrail'deki izlerinin titizlikle sürüldüğü, büyük zorluklara rağmen müze ve ören yerlerindeki kalıntılara ulaşılarak belgelendiği Gurbetçi Karialılar, gerek içeriğindeki araştırma hikayeleri gerekse Karia arkeolojisine sunduğu bilgilerle önemli bir kaynak niteliğindedir.