İnsanlığın en önemli konularından birisi, birbirlerine güven duyup duymamaları konusudur. Toplumun barış, huzur ve güven içinde birlikte yaşamasının temeli güven ve güvenliğinin sağlanmasıdır. Toplumlar için güvenlik, devlet tarafından profesyonel olarak kamu hizmeti kapsamında sunulmaktadır. Ancak küreselleşen dünyada güvenlik anlayışı da değişerek, yönetişim bağlamında sivil topluma ihtiyaç duymaktadır. Günümüzde güvenliğin sağlanmasında güvenlik güçlerinin yanında sivil toplumla iş birliği gerekmektedir.
Sivil toplum kuruluşları (STK) çok farklı alanlarda örgütlenebilen ve birçok farklı alanda da faaliyet gösteren gönüllülük esasına göre oluşmuş kuruluşlardır. Türklerin tarihi kökenlerinde önemli bir yeri ve örnek uygulamaları olan STK'lar bir anlamda toplumların yumuşak gücünü oluşturur. Devletin zorla yaptırmaya çalıştığı birçok sorumluluğu STK'lar insanların gönüllerine hitap etmek yoluyla kolaylıkla başarabilirler. STK'lar, suç kaynağı sayılabilecek toplumsal sorunların çözümüyle, toplumsal barışın ve güvenliğin sağlanmasında faaliyetleriyle aktif rol oynayabilirler.
Bu kitapta, güven, güvenlik ve sivil toplum kuruluşlarının kavramsal çerçevesi ile birlikte güvenlikte yeni yaklaşımlar açıklanarak STK'lara duyulan ihtiyaç açıklanmaktadır. Türkiye'de, STK'ların tarihi gelişim süreci ve mevcut profili ortaya konarak güven ve güvenliğin sağlanmasında sivil toplum kuruluşlarının nasıl katkı sağlayabilecekleri tartışılmaktadır. Bu kitap, Polis Akademisi Başkanlığı, Güvenlik Bilimleri Enstitüsünde, Güvenliğin Sağlanmasında Sivil Toplum Kuruluşlarının Önemi ve Rolü adlı yüksek lisans tez çalışmasından uyarlanarak hazırlanmıştır.
İnsanlığın en önemli konularından birisi, birbirlerine güven duyup duymamaları konusudur. Toplumun barış, huzur ve güven içinde birlikte yaşamasının temeli güven ve güvenliğinin sağlanmasıdır. Toplumlar için güvenlik, devlet tarafından profesyonel olarak kamu hizmeti kapsamında sunulmaktadır. Ancak küreselleşen dünyada güvenlik anlayışı da değişerek, yönetişim bağlamında sivil topluma ihtiyaç duymaktadır. Günümüzde güvenliğin sağlanmasında güvenlik güçlerinin yanında sivil toplumla iş birliği gerekmektedir.
Sivil toplum kuruluşları (STK) çok farklı alanlarda örgütlenebilen ve birçok farklı alanda da faaliyet gösteren gönüllülük esasına göre oluşmuş kuruluşlardır. Türklerin tarihi kökenlerinde önemli bir yeri ve örnek uygulamaları olan STK'lar bir anlamda toplumların yumuşak gücünü oluşturur. Devletin zorla yaptırmaya çalıştığı birçok sorumluluğu STK'lar insanların gönüllerine hitap etmek yoluyla kolaylıkla başarabilirler. STK'lar, suç kaynağı sayılabilecek toplumsal sorunların çözümüyle, toplumsal barışın ve güvenliğin sağlanmasında faaliyetleriyle aktif rol oynayabilirler.
Bu kitapta, güven, güvenlik ve sivil toplum kuruluşlarının kavramsal çerçevesi ile birlikte güvenlikte yeni yaklaşımlar açıklanarak STK'lara duyulan ihtiyaç açıklanmaktadır. Türkiye'de, STK'ların tarihi gelişim süreci ve mevcut profili ortaya konarak güven ve güvenliğin sağlanmasında sivil toplum kuruluşlarının nasıl katkı sağlayabilecekleri tartışılmaktadır. Bu kitap, Polis Akademisi Başkanlığı, Güvenlik Bilimleri Enstitüsünde, Güvenliğin Sağlanmasında Sivil Toplum Kuruluşlarının Önemi ve Rolü adlı yüksek lisans tez çalışmasından uyarlanarak hazırlanmıştır.