Bu kitap, Taksim Gezi Parkı'nın doğaya ve insana değer vermeyen, “ben yaptım, oldu”cu bir mantıkla dönüştürülmesini engellemeye yönelik protestolarla başlayan, azalıp artan gerilimlerle ve can kayıplarıyla süregelen eylemlerin okunması noktasında farklı bir pencere açma ihtimaline sahip olsa da son zamanlarda raflarda fazlasıyla rastlanan Gezi Parkı kitaplarından bir tanesi değildir. Ama akademik anlamda 2008'e, doğayı dikkate alan bir bakış açısının geliştirilmesi anlamında ise 1990'lara dayandırabilecek bir sürecin ürünü olarak, insanlığın karşı karşıya bulunduğu birçok sorunun kaynağı sosyo-ekonomik düzenden hala memnun olmayışın bir ifadesidir. Ortada, doğaya ve dolayısıyla canlılara yönelmiş bir haksızlık söz konusudur. Bu kitap, bu haksızlığı deşifre etmeye yönelik bir tutumla ilgilidir.
Bu kitap, Taksim Gezi Parkı'nın doğaya ve insana değer vermeyen, “ben yaptım, oldu”cu bir mantıkla dönüştürülmesini engellemeye yönelik protestolarla başlayan, azalıp artan gerilimlerle ve can kayıplarıyla süregelen eylemlerin okunması noktasında farklı bir pencere açma ihtimaline sahip olsa da son zamanlarda raflarda fazlasıyla rastlanan Gezi Parkı kitaplarından bir tanesi değildir. Ama akademik anlamda 2008'e, doğayı dikkate alan bir bakış açısının geliştirilmesi anlamında ise 1990'lara dayandırabilecek bir sürecin ürünü olarak, insanlığın karşı karşıya bulunduğu birçok sorunun kaynağı sosyo-ekonomik düzenden hala memnun olmayışın bir ifadesidir. Ortada, doğaya ve dolayısıyla canlılara yönelmiş bir haksızlık söz konusudur. Bu kitap, bu haksızlığı deşifre etmeye yönelik bir tutumla ilgilidir.