Şeytan işeKarıştığında aşk masumiyetini kaybeder...
Kate Croy ile Merton Densher'ın ortak yanları, parlak zekâları ve sıra dışı karakterleriydi. Bu iki gencin tutkulu aşkları toplumsal engellere rağmen giderek büyüdü. Ancak Kate'in geleceği, hamisi olan teyzesince planlanmıştı bile.
Ne soylu ne de zengin olan Densher'a ise bu planda yer yoktu.
Bu sarsıcı aşk, iki sevgilinin ileride karşılarına çıkacak olan bir masuma tuzak kuracakları kadar kör ediciydi. Görkemli bir servetin sahibi olan Milly Thaele'ye. Ne var ki en mükemmel plan bile hayatın sürprizlerini hesaba katacak kadar mükemmel olamazdı...
İlk kez 1902'de yayınlandığında 20. yüzyıl edebiyatının öncüsü olarak karşılanan Güvercinin Kanatları, okura tutku, paranın gücü, ihanet, merhamet, iyilik ve kötülük kavramlarını sorgulatıyor.
Artemis, karakterlerin iç dünyalarını sanatçı titizliğiyle dokuyan Güvercinin Kanatları'nı okurlarıyla buluşturuyor.
Zaman zaman son bir dürtü ya da son bir çare olarak, birbirleri hakkında bildikleri her şeyi, geri dönüşü olmayacak bir şekilde birbirlerinin kör karanlık kucağına gömme ihtiyacıyla
yanıp tutuşuyordu...
Şeytan işeKarıştığında aşk masumiyetini kaybeder...
Kate Croy ile Merton Densher'ın ortak yanları, parlak zekâları ve sıra dışı karakterleriydi. Bu iki gencin tutkulu aşkları toplumsal engellere rağmen giderek büyüdü. Ancak Kate'in geleceği, hamisi olan teyzesince planlanmıştı bile.
Ne soylu ne de zengin olan Densher'a ise bu planda yer yoktu.
Bu sarsıcı aşk, iki sevgilinin ileride karşılarına çıkacak olan bir masuma tuzak kuracakları kadar kör ediciydi. Görkemli bir servetin sahibi olan Milly Thaele'ye. Ne var ki en mükemmel plan bile hayatın sürprizlerini hesaba katacak kadar mükemmel olamazdı...
İlk kez 1902'de yayınlandığında 20. yüzyıl edebiyatının öncüsü olarak karşılanan Güvercinin Kanatları, okura tutku, paranın gücü, ihanet, merhamet, iyilik ve kötülük kavramlarını sorgulatıyor.
Artemis, karakterlerin iç dünyalarını sanatçı titizliğiyle dokuyan Güvercinin Kanatları'nı okurlarıyla buluşturuyor.
Zaman zaman son bir dürtü ya da son bir çare olarak, birbirleri hakkında bildikleri her şeyi, geri dönüşü olmayacak bir şekilde birbirlerinin kör karanlık kucağına gömme ihtiyacıyla
yanıp tutuşuyordu...