Peygamber efendimiz “Sizin imanca en güzeliniz, ahlakça en güzel olanınızdır.” diye buyurmuştur.
Kişi ahlaklı bir kul, dolayısıyla gerçek, kaliteli bir müslüman ve insan olmak için önce aklını sonra kalbini, dolayısıyla beynini tümüyle kullanmalı, inandığı, değer verdiği, temsil etmeye hazırlandığı dinini ve bu dinin sahibi olan Allah'a layık bir kul olmayı kendine düstür edinmelidir. Yani kişi, Yaratıcı olan Allah'ı ve O'nun dinini temsil edeceğini unutmamalı, Rabb'ının gerçek kuluna değer vereceği ölçüde O'na teslim olmalı, dolayısıyla gerçek bir insan olma olgunluğunu göstermelidir.
Kişi müslüman olurken dinin sadece ibadet kısmını değil aynı zamanda çok önemli olan ve temsil edebilmeyi sağlayan, ahlaki yönünü de almalı, hayatını bu ölçüler üzerine kurmalıdır…
“Kişilerin istediği gibi değil de Allah'ın istediği gibi”...
Peygamber efendimiz “Sizin imanca en güzeliniz, ahlakça en güzel olanınızdır.” diye buyurmuştur.
Kişi ahlaklı bir kul, dolayısıyla gerçek, kaliteli bir müslüman ve insan olmak için önce aklını sonra kalbini, dolayısıyla beynini tümüyle kullanmalı, inandığı, değer verdiği, temsil etmeye hazırlandığı dinini ve bu dinin sahibi olan Allah'a layık bir kul olmayı kendine düstür edinmelidir. Yani kişi, Yaratıcı olan Allah'ı ve O'nun dinini temsil edeceğini unutmamalı, Rabb'ının gerçek kuluna değer vereceği ölçüde O'na teslim olmalı, dolayısıyla gerçek bir insan olma olgunluğunu göstermelidir.
Kişi müslüman olurken dinin sadece ibadet kısmını değil aynı zamanda çok önemli olan ve temsil edebilmeyi sağlayan, ahlaki yönünü de almalı, hayatını bu ölçüler üzerine kurmalıdır…
“Kişilerin istediği gibi değil de Allah'ın istediği gibi”...