Güzel ve çirkin kavramlarını birbirinden farklı kılan ayrımın yeterince açık olduğu düşünülür. Oysa, İtalyan düşünür Bodei bu ayrımın hiçbir normatif ölçütle tanımlanamayacağını söylüyor. Öncelikle nesnel bir güzellik idealinin tarih boyunca farklı gelenekler tarafından nasıl anlaşıldığını ve idealleştirildiğini sorguluyor. Sonra da sınıflandırılamaz bireysel kavrayışlara dek giderek güzel mefhumunun estetik bağlamda aldığı farklı biçimleri ele alıyor. Bağımsız bir disiplin olarak estetik araştırmalarının entelektüel çevrelerde iyiden iyiye zemin tutmasını sağlayan öncü düşünür Bodei, bilhassa 1700‘lerin sonundan itibaren farklı alanlarda armonik, hatta kozmik bir paradigma olarak güzel kavramının tarihsel seyrini felsefi ve sanatsal zeminde sunuyor okuruna.
Güzel ve çirkin kavramlarını birbirinden farklı kılan ayrımın yeterince açık olduğu düşünülür. Oysa, İtalyan düşünür Bodei bu ayrımın hiçbir normatif ölçütle tanımlanamayacağını söylüyor. Öncelikle nesnel bir güzellik idealinin tarih boyunca farklı gelenekler tarafından nasıl anlaşıldığını ve idealleştirildiğini sorguluyor. Sonra da sınıflandırılamaz bireysel kavrayışlara dek giderek güzel mefhumunun estetik bağlamda aldığı farklı biçimleri ele alıyor. Bağımsız bir disiplin olarak estetik araştırmalarının entelektüel çevrelerde iyiden iyiye zemin tutmasını sağlayan öncü düşünür Bodei, bilhassa 1700‘lerin sonundan itibaren farklı alanlarda armonik, hatta kozmik bir paradigma olarak güzel kavramının tarihsel seyrini felsefi ve sanatsal zeminde sunuyor okuruna.