Çağdaş gazeteciliğin güncel eğilimleri nelerdir ve de bunlar meslek etiğini ne ölçüde buhrana sürüklemektedir? Bu iki temel soru üzerine düşünen ve yazan Enrico Morresi son yılların en ufuk açıcı incelemelerinden biriyle Türkçe‘de. Haber üretimi, haberin işlenişi ve akışının güç ve sermaye odaklarınca kıskaca alınmış bir alımlayıcı kitlenin manipüslasyonundan öte bir erek ve işleyişe sahip olmadığı bir dünyada hangi etik kabullerden söz edilebileceği günden güne belirsiz bir hal alıyor. Hakikatin araştırılması, kişilere saygı ve yargı bağımsızlığından ibaret bir sacayağı üzerine temellendiği varsayılan gazetecilik çapraşık bir güç şebekesinin örümcek ağında tüm etik kodlarını birer birer yitiriyor. Morresi‘nin rakamsal veriler ve zengin alan araştırmalarıyla desteklediği savları Rawls‘tan Habermas‘a uzanan bi felsefi arka planın kılavuzluğunda yol alıyor ve gazetecilik etiği tartışmasını resmi kalıpların bağlayıcılığıyla sınırlı aktörel bir masumiyet perdesinin dışına taşıyor.
Çağdaş gazeteciliğin güncel eğilimleri nelerdir ve de bunlar meslek etiğini ne ölçüde buhrana sürüklemektedir? Bu iki temel soru üzerine düşünen ve yazan Enrico Morresi son yılların en ufuk açıcı incelemelerinden biriyle Türkçe‘de. Haber üretimi, haberin işlenişi ve akışının güç ve sermaye odaklarınca kıskaca alınmış bir alımlayıcı kitlenin manipüslasyonundan öte bir erek ve işleyişe sahip olmadığı bir dünyada hangi etik kabullerden söz edilebileceği günden güne belirsiz bir hal alıyor. Hakikatin araştırılması, kişilere saygı ve yargı bağımsızlığından ibaret bir sacayağı üzerine temellendiği varsayılan gazetecilik çapraşık bir güç şebekesinin örümcek ağında tüm etik kodlarını birer birer yitiriyor. Morresi‘nin rakamsal veriler ve zengin alan araştırmalarıyla desteklediği savları Rawls‘tan Habermas‘a uzanan bi felsefi arka planın kılavuzluğunda yol alıyor ve gazetecilik etiği tartışmasını resmi kalıpların bağlayıcılığıyla sınırlı aktörel bir masumiyet perdesinin dışına taşıyor.