Kırklı yaşlarının başında hayatının olgunluk devrine erişmiş olmanın manevi heyecanı içinde bulunan günlük sahibi, gönlünde duyduğu ilahî çağrıya cevap vererek hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmeye niyetlenir. Fakat cebinde yalnızca bir kişinin gitmesine yetecek para vardır ve bu gerçeği de yalnız kendisi bilmektedir. Eğer eşi de gelmek isterse o vakit bu ziyaret bir sene ertelenmek zorunda kalacaktır. Fakat takdir-i ilahi eşine Kutsal topraklara varmak için bir yıl daha mühlet vermiştir. Bunun üzerine günlük sahibi, hanımından izin ve helallik alarak bu kutsal ziyaret için hazırlıklara başlar. Neredeyse kırk güne yakın sürecek olan hac yolculuğu için artık vakit gelmiştir. Geride bıraktığı eşini, on dokuz yaşında bir delikanlı olan büyük oğlunu, on iki yaşındaki küçük oğlu ile o vakitler on yaşında bulunan ve şimdi bu kalemi elinde tutan kızını Allah'a emanet ederek nihayet İstanbul Vatan Caddesi'nden kalkan binlerce otobüslük hac kafilelerinden birinde o da yerini alır. Uğurlamaya gelen komşularına, kardeşlerine ve anasına veda eder; helallik alıp yola düşer.
Dünya bir handır insan da bir garip yolcudur bu alemde;
Günlük sahibi için ise şimdi çok daha farklıdır.
Kırk yıllık dünya yolculuğunda bu defa o Hak ve aşk yolunun yolcusudur.
- Arzu Eylül Yalçınkaya
Kırklı yaşlarının başında hayatının olgunluk devrine erişmiş olmanın manevi heyecanı içinde bulunan günlük sahibi, gönlünde duyduğu ilahî çağrıya cevap vererek hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmeye niyetlenir. Fakat cebinde yalnızca bir kişinin gitmesine yetecek para vardır ve bu gerçeği de yalnız kendisi bilmektedir. Eğer eşi de gelmek isterse o vakit bu ziyaret bir sene ertelenmek zorunda kalacaktır. Fakat takdir-i ilahi eşine Kutsal topraklara varmak için bir yıl daha mühlet vermiştir. Bunun üzerine günlük sahibi, hanımından izin ve helallik alarak bu kutsal ziyaret için hazırlıklara başlar. Neredeyse kırk güne yakın sürecek olan hac yolculuğu için artık vakit gelmiştir. Geride bıraktığı eşini, on dokuz yaşında bir delikanlı olan büyük oğlunu, on iki yaşındaki küçük oğlu ile o vakitler on yaşında bulunan ve şimdi bu kalemi elinde tutan kızını Allah'a emanet ederek nihayet İstanbul Vatan Caddesi'nden kalkan binlerce otobüslük hac kafilelerinden birinde o da yerini alır. Uğurlamaya gelen komşularına, kardeşlerine ve anasına veda eder; helallik alıp yola düşer.
Dünya bir handır insan da bir garip yolcudur bu alemde;
Günlük sahibi için ise şimdi çok daha farklıdır.
Kırk yıllık dünya yolculuğunda bu defa o Hak ve aşk yolunun yolcusudur.
- Arzu Eylül Yalçınkaya