19. yüzyıl, Osmanlı Devleti'nin sadece siyasî ve askeri alandaki istilalara karşı değil, aynı zamanda Batılı devletlerin kültürel istilasına karşı da mücadele verdiği bir dönem olmuştur. Bu mücadele, özellikle Hıristiyan âlemi ile sınır oluşturan ve bünyesinde farklı din ve mezhepleri barındıran Balkanlar'da daha yoğun bir şekilde gerçekleşmiştir. Kendisi de Balkanlar'dan olan Hacı Abdullah Petricî, özellikle o dönemde yaygın olan Protestan misyonerlik faaliyetlerini hedef alarak, Hıristanlığın eleştirisine dair hem Türkçe hem de Arapça eserler kaleme almıştır. Bu çerçevede, Türkçe yazılan ilk reddiyeler arasında yer alan Izâhü'lmerâm önemli bir yer işgal etmektedir. Burhânü'l - hüdü fî reddi kavli'nnasâra ile Risâletü's - samsamiyye adlı eserleri ise, dönemin önemli reddiye metinleri arasındadır. Hıristiyanlığın temel doktrinlerini (teslis inancı, Hz. İsâ'nın ulûhiyeti ve reankarnasyon) ve incil'in tahrifi meseleleri Hacı Abdullah Petricî'in eleştirilerinin merkezini teşkil etmiştir. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) önceki kutsal metinlerde müjdelediği (tebşirat) konusuna da değinen Petricî, misyonerlik faaliyetlerine maruz kalan Müslümanları İslâm'ın üstünlüklerini keşfetmeye çağırmıştır. Eleştirilerini hem klasik İslâm reddiye literatüründen hem de kendi çağında yazılmış olan Hıristiyan araştırmalardan istifade ile kaleme alan Petricî, bu yönüyle kendi çağındaki gelişmeleri de takip eden bir ilim adamıdır.
19. yüzyıl, Osmanlı Devleti'nin sadece siyasî ve askeri alandaki istilalara karşı değil, aynı zamanda Batılı devletlerin kültürel istilasına karşı da mücadele verdiği bir dönem olmuştur. Bu mücadele, özellikle Hıristiyan âlemi ile sınır oluşturan ve bünyesinde farklı din ve mezhepleri barındıran Balkanlar'da daha yoğun bir şekilde gerçekleşmiştir. Kendisi de Balkanlar'dan olan Hacı Abdullah Petricî, özellikle o dönemde yaygın olan Protestan misyonerlik faaliyetlerini hedef alarak, Hıristanlığın eleştirisine dair hem Türkçe hem de Arapça eserler kaleme almıştır. Bu çerçevede, Türkçe yazılan ilk reddiyeler arasında yer alan Izâhü'lmerâm önemli bir yer işgal etmektedir. Burhânü'l - hüdü fî reddi kavli'nnasâra ile Risâletü's - samsamiyye adlı eserleri ise, dönemin önemli reddiye metinleri arasındadır. Hıristiyanlığın temel doktrinlerini (teslis inancı, Hz. İsâ'nın ulûhiyeti ve reankarnasyon) ve incil'in tahrifi meseleleri Hacı Abdullah Petricî'in eleştirilerinin merkezini teşkil etmiştir. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) önceki kutsal metinlerde müjdelediği (tebşirat) konusuna da değinen Petricî, misyonerlik faaliyetlerine maruz kalan Müslümanları İslâm'ın üstünlüklerini keşfetmeye çağırmıştır. Eleştirilerini hem klasik İslâm reddiye literatüründen hem de kendi çağında yazılmış olan Hıristiyan araştırmalardan istifade ile kaleme alan Petricî, bu yönüyle kendi çağındaki gelişmeleri de takip eden bir ilim adamıdır.