Mucize ve kerâmet akıl ve mantık terazisiyle tartılmaz, tartılamaz.
Akıl ve mantık terazisiyle tartılabilen şeyler zaten mucize ve kerâmet olmaz. Mucizenin ve kerâmetin ana özelliği, akıl ve mantık terazisiyle tartılamaz oluşudur. Malûm, insan aklını âciz bırakan ve mantığı susturan, akıl ve mantık duvarlarını aşan harika hadiselere mucize veya kerâmet diyoruz. 72-73 yıllık hayatından kesitler verdiğimiz, bilgemiz, Hacı Veyiszâde Hacı Mustafa Kurucu (1887-1960)nun, en yakınları da dahil herkesi şaşırtan, acze düşüren çok harika bir hayatı var. Hayatı harikalarla dolu bir bilgeyi kerâmetten soyutlamak mümkün değildir. O sebeple, bu eserde yer alan olaylar karşısında hiç kimsenin şaşırmaması gerekir. Dostlarının ifadesiyle, onun en büyük kerâmeti, kendisini insaniyete ve İslamiyete adamış olması ve 72-73 yıllık hayatında kendi (nefsi) için yaşanmış bir tek dakikasının bulunmamasıdır. Allah aziz sırrını takdis eylesin. Âmin, Yâ Selâm!..
Mucize ve kerâmet akıl ve mantık terazisiyle tartılmaz, tartılamaz.
Akıl ve mantık terazisiyle tartılabilen şeyler zaten mucize ve kerâmet olmaz. Mucizenin ve kerâmetin ana özelliği, akıl ve mantık terazisiyle tartılamaz oluşudur. Malûm, insan aklını âciz bırakan ve mantığı susturan, akıl ve mantık duvarlarını aşan harika hadiselere mucize veya kerâmet diyoruz. 72-73 yıllık hayatından kesitler verdiğimiz, bilgemiz, Hacı Veyiszâde Hacı Mustafa Kurucu (1887-1960)nun, en yakınları da dahil herkesi şaşırtan, acze düşüren çok harika bir hayatı var. Hayatı harikalarla dolu bir bilgeyi kerâmetten soyutlamak mümkün değildir. O sebeple, bu eserde yer alan olaylar karşısında hiç kimsenin şaşırmaması gerekir. Dostlarının ifadesiyle, onun en büyük kerâmeti, kendisini insaniyete ve İslamiyete adamış olması ve 72-73 yıllık hayatında kendi (nefsi) için yaşanmış bir tek dakikasının bulunmamasıdır. Allah aziz sırrını takdis eylesin. Âmin, Yâ Selâm!..