“Büyük Patlama”nın referans alınması ile oluşan paralel evrenler canlıların yaşamlarını, bilimsel ve Allah'ın istediği şekilde sürdürmeleri için sonsuz sayıdaki kutsal doğa ortamlarıdır. Bu olumlu değerler göz önüne alındığında bilim ve teknoloji alanındaki üstünlük, savaşma, öldürme, zarar verme, üstünlük kurma vb. doğanın negatif özellikleri için kullanılmamalıdır. Çünkü öncelikle insanlar ardından da diğer canlılar ortak yaşam ortamlarında yaşadıklarının bilincinde olarak her zaman eğitim ve öğretimin nasıl daha iyi olacağını, nasıl faydalı olacağını ve doğaya nasıl hizmet edeceklerini düşünmelidirler. Çünkü bu durum yaratılışın esas amacı ve hedefidir. Örneğin; Radyoaktif elementlerle nükleer bomba yapılabileceği gibi, elektrik enerjisi üretmek için nükleer santral yapılabilir nükleer tıp uygulamaları geliştirilebilir çok güçlü lazer ışını elde edilebilir vb. Bu durum doğal bir ihtiyaçtır ancak öylesine bir eğitim şekli keşif / icat edilmelidir ki, her insan Dünya'daki diğer insanların ve diğer canlıların yaşamlarını “Nasıl daha doğal yapmalıyız?” sorusunun yanıtında aramalıdır. Tarihte ve günümüzde yaşadığımız oluşumlar dikkate alındığında fındık kabuğunun içini bile göreceli olarak doldurmayan olgular savaşlara neden olmakta ve başta insanlar olmak üzere bütün doğa zarar görmekte ya da olumsuz anlamda etkilenmektedir. Bütün paralel evrenleri kapsayan doğa her ne kadar iki zıt kutuplu ise de bu durum her iki yapının nötrde buluşması için kullanılmalı ve her anlaşmazlığın bunu yaratan insanlar bazında ortak değerleri ekseninde düşünülmelidir. Doğum ve ölüm her ne kadar iki zıt yapının ve bunların birbirlerini tamamlaması olarak düşünülse de ortak noktaları “yaşam” ekseninde birleşmektedir. Bundan dolayı bütün anlaşmazlıklar savaş ile değil eğitim ve bunun doğal sonuçları olan ortaklık, aklı pozitif kullanma, doğaya saygı vb. yapılar ile uygulamaya geçilmelidir. Eğer gelecek günlerin birinde Allah'ın yarattığı bütün paralel evrenler birleştirilebilirse bu durum her şey için (canlı ve cansız) en ideal çözüm olacak ve insanlar diğer canlılar ile de iletişime geçeceği için bu bütün oluşumların en büyük devrimi olacak ve ideal noktaya ölümden sonrası hariç ulaşım ya da erişim olacaktır. Bu doğallığın diğer bir pozitif yapısı da bilim kurgudur. Adımlar bazında bakıldığında ikinci adımı atmak için birinci adım nasıl ki atılmak zorunda ise burada bilim ikinci adım, bilim kurgu ise birinci adımdır. Başka bir deyiş ile somut gerçekliğe ulaşmak için her durumda olduğu gibi pozitif düşünce gereklidir.
“Büyük Patlama”nın referans alınması ile oluşan paralel evrenler canlıların yaşamlarını, bilimsel ve Allah'ın istediği şekilde sürdürmeleri için sonsuz sayıdaki kutsal doğa ortamlarıdır. Bu olumlu değerler göz önüne alındığında bilim ve teknoloji alanındaki üstünlük, savaşma, öldürme, zarar verme, üstünlük kurma vb. doğanın negatif özellikleri için kullanılmamalıdır. Çünkü öncelikle insanlar ardından da diğer canlılar ortak yaşam ortamlarında yaşadıklarının bilincinde olarak her zaman eğitim ve öğretimin nasıl daha iyi olacağını, nasıl faydalı olacağını ve doğaya nasıl hizmet edeceklerini düşünmelidirler. Çünkü bu durum yaratılışın esas amacı ve hedefidir. Örneğin; Radyoaktif elementlerle nükleer bomba yapılabileceği gibi, elektrik enerjisi üretmek için nükleer santral yapılabilir nükleer tıp uygulamaları geliştirilebilir çok güçlü lazer ışını elde edilebilir vb. Bu durum doğal bir ihtiyaçtır ancak öylesine bir eğitim şekli keşif / icat edilmelidir ki, her insan Dünya'daki diğer insanların ve diğer canlıların yaşamlarını “Nasıl daha doğal yapmalıyız?” sorusunun yanıtında aramalıdır. Tarihte ve günümüzde yaşadığımız oluşumlar dikkate alındığında fındık kabuğunun içini bile göreceli olarak doldurmayan olgular savaşlara neden olmakta ve başta insanlar olmak üzere bütün doğa zarar görmekte ya da olumsuz anlamda etkilenmektedir. Bütün paralel evrenleri kapsayan doğa her ne kadar iki zıt kutuplu ise de bu durum her iki yapının nötrde buluşması için kullanılmalı ve her anlaşmazlığın bunu yaratan insanlar bazında ortak değerleri ekseninde düşünülmelidir. Doğum ve ölüm her ne kadar iki zıt yapının ve bunların birbirlerini tamamlaması olarak düşünülse de ortak noktaları “yaşam” ekseninde birleşmektedir. Bundan dolayı bütün anlaşmazlıklar savaş ile değil eğitim ve bunun doğal sonuçları olan ortaklık, aklı pozitif kullanma, doğaya saygı vb. yapılar ile uygulamaya geçilmelidir. Eğer gelecek günlerin birinde Allah'ın yarattığı bütün paralel evrenler birleştirilebilirse bu durum her şey için (canlı ve cansız) en ideal çözüm olacak ve insanlar diğer canlılar ile de iletişime geçeceği için bu bütün oluşumların en büyük devrimi olacak ve ideal noktaya ölümden sonrası hariç ulaşım ya da erişim olacaktır. Bu doğallığın diğer bir pozitif yapısı da bilim kurgudur. Adımlar bazında bakıldığında ikinci adımı atmak için birinci adım nasıl ki atılmak zorunda ise burada bilim ikinci adım, bilim kurgu ise birinci adımdır. Başka bir deyiş ile somut gerçekliğe ulaşmak için her durumda olduğu gibi pozitif düşünce gereklidir.