Hakkari'de Aşiret ve Siyaset İlişkisi 1880 - 2011

Stok Kodu:
9786058139572
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
173
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%17 indirimli
17,00
14,11
9786058139572
424280
Hakkari'de Aşiret ve Siyaset İlişkisi
Hakkari'de Aşiret ve Siyaset İlişkisi 1880 - 2011
14.11

Günümüzde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan Kürt aşiretleri ile bağlantı kurmamız açısından durumu değerlendirdiğimizde, Kürt aşiretlerinin örgütlenişinde, çoban toplulukların örgütlenme biçimlerinin derin izlerini bulmak mümkündür. Özellikle yaşadıkları bölgenin dağlık olması, tarımdan ziyade hayvancılığa elverişli olması onların göçebe, yarı göçebe veya yerleşik bir şekilde de olsa ilk toplulukların çoban tipine uygun örgütlenmelerine neden olmuştur. Bu durum kendisini en çok, Ziya Gökalp'in doğru bir tespitiyle, Kürt ve Arap aşiretlerinin, ağırlık merkezlerinin "kabile" olmasında göstermiştir. Halbuki Türkmen il'lerine bakıldığında ağırlık merkezinin "il" olduğu görülür. İl, kabile'den kol daha üst bir örgütlenme biçimidir.

Günümüzde "aşiret" denildiğinde çoğu insanın aklına katı bir "ağalık" sistemi gelir. Oysa aralarında yapısal bakımdan ve işleyiş yönünden büyük farklar vardır. Her iki sistem de feodal yapı sistemine girmekle beraber, oluşum ve sosyal yapılanmaları bakımından ayrılırlar. Feodal toplumu niteleyen birinci unsur, akrabalığa ya da soya dayalı yükümlülükler sisteminin çok katı bir biçimde uygulanmasıysa da, gerçekte feodal ilişki soy ya da kan bağı ilişkisine indirgenemez; tam tersine feodalite soy ya da kan bağının yetersizliği nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Günümüzde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan Kürt aşiretleri ile bağlantı kurmamız açısından durumu değerlendirdiğimizde, Kürt aşiretlerinin örgütlenişinde, çoban toplulukların örgütlenme biçimlerinin derin izlerini bulmak mümkündür. Özellikle yaşadıkları bölgenin dağlık olması, tarımdan ziyade hayvancılığa elverişli olması onların göçebe, yarı göçebe veya yerleşik bir şekilde de olsa ilk toplulukların çoban tipine uygun örgütlenmelerine neden olmuştur. Bu durum kendisini en çok, Ziya Gökalp'in doğru bir tespitiyle, Kürt ve Arap aşiretlerinin, ağırlık merkezlerinin "kabile" olmasında göstermiştir. Halbuki Türkmen il'lerine bakıldığında ağırlık merkezinin "il" olduğu görülür. İl, kabile'den kol daha üst bir örgütlenme biçimidir.

Günümüzde "aşiret" denildiğinde çoğu insanın aklına katı bir "ağalık" sistemi gelir. Oysa aralarında yapısal bakımdan ve işleyiş yönünden büyük farklar vardır. Her iki sistem de feodal yapı sistemine girmekle beraber, oluşum ve sosyal yapılanmaları bakımından ayrılırlar. Feodal toplumu niteleyen birinci unsur, akrabalığa ya da soya dayalı yükümlülükler sisteminin çok katı bir biçimde uygulanmasıysa da, gerçekte feodal ilişki soy ya da kan bağı ilişkisine indirgenemez; tam tersine feodalite soy ya da kan bağının yetersizliği nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat