21. yüzyıldan itibaren Suriye ve Lübnan'da, Arap Dili ve Edebiyatı'na duyulan ilgi artmış ve bu ülkelerde dünya edebiyatından çeviri hareketleri yoğun olarak başlamıştır. Bunun başlıca ve belki de en önemli nedeni, baş gösteren yabancı işgalleri ile başlayan kültür hareketleridir. Bu kültür hareketlerine, özellikle Fransız edebiyatının etkisi çok olmuştur. Lübnan'da olduğu gibi Suriye'de de, Fransız manda yönetimi sırasında yazarlar ve yayıncılar için en çok Fransa veya Batı ülkelerinden birinde okumuş bir aydın seçkinler grubu söz konusudur ve bu durum şimdi de pek değişmiş değildir. Fakat Fransızlaştırma etkileri Suriye'de pek derine gitmemiştir. Bu durum Lübnan'dan farklı olarak burada, ne politik alanda ne de yazarlık alanında milli hareketlere bir engel oluşturmamıştır.
Bu bölgede bulunan Suriye ve Lübnan gibi devletler arasında Ürdün de yer almaktadır. Romancılık alanında eserler vermeye çalışanlar, bu coğrafyada sanatın beslendiği kaynağın ve kendilerinin de ilgi duymaya başladıkları sanatsal yönelimin bir tek olduğuna inanmışlar ve böylece kendilerini büyük bir otorite karşısında şaşkınlık içerisinde bulmuşlardır. Mesela, roman alanındaki çalışmaların çoğunluğu Suriye'de, çok az bir bölümü ise Filistin'dedir. Lübnan'da ise tarihi ve öğretici romanların sayısı giderek artmaktadır. Lübnan mücadeleci ve savaşçı roman türünü oluşturamamaktadır.
Bunların yanı sıra romancılık alanında verilen eserlerle derin bir etkileşim içerisinde olan çağdaş dönem roman yazarlarının görüş ve düşüncelerinden çıkarılacak pek çok şey bulunmaktadır. Bu amaçla 1919'da Arap dünyasının en köklü modern kültür kurumu olan Arap Dil Akademisi'nin yanı sıra, 1924 yılında Şam Üniversitesi ve Halep Üniversitesi kurulmuştur.
Çağdaş dönem yazarlarından olan Halim Berekat, yaşamının uzunca bir süresini (1948-1982) bu karışıklar ve sıkıntılar içerisinde geçirmiştir.
“Halim Berekat ve Toplumcu Gerçekçi Romanlarının Teknik Çözümlemesi” konulu bu çalışmamızda, Suriye romancılığının kökenlerine inerek yazarın yaşadığı sosyal, kültürel ve ilmi çevreleri tanımaya ve yazarın bu alandaki romanlarını inceleyerek romanlarını çok boyutlu bir şekilde ele almaya çalıştık.
Çalışmamızda konuyu bir giriş ve iki ana bölüm halinde ele aldık. Giriş bölümünde birçok edebiyatçının ana vatanı olan Suriye'nin 20. yüzyıla kadar yaşadığı tarihsel, siyasi ve sosyal süreci konu aldık. Bu süreçte Suriye'nin yanı sıra diğer Arap ülkelerinde gelişmeye başlayan Arap romancılığı hakkında genel bilgiler vermeye ve Suriye'de başlayan roman yazarlığı akımının Suriye'yle birlikte Lübnan ve Ürdün'ü de kapsayan bölgedeki doğuşunu, gelişmesini ve onu Arap edebiyatında yeni bir ekol haline getiren özelliklerini ayrıntılı bir şekilde incelemeye ve Suriye romancılığının Arap edebiyatında büyük bir gelişme gösterdiğini tüm ayrıntılarıyla ifade etmeye çalıştık.
Çalışmamızın birinci bölümünde Suriye edebiyatında özellikle sosyolog kimliğiyle ön plana çıkan ve kısa bir süre içerisinde toplumcu gerçekçi yazarların en önemli isimlerinden biri olan Halîm Berekât 'ın hayatı, edebî kişiliği, eserleri ve özellikle romanları hakkında kapsamlı bir çalışma sunma gayretinde bulunduk.
İkinci bölümde Halim Berekat 'ın toplumcu gerçekçilik temasını ele aldığı altı romanını şekilsel ve tematik yönden çözümlemeye çalıştık. Bereḳat'ın özellikle otobiyografik tarzda yazdığı eserleri, yazarı daha yakından tanımamıza imkân sağlamıştır. Romanların içerik bakımından oldukça kapsamlı ve hacimli olması, çalışmamızın oldukça uzun zaman almasına neden olmuştur. Yazarın özellikle Arap-İsrail Savaşlarının Arap dünyası üzerindeki olumsuz etkilerini yansıtmasında gösterdiği başarısı, zaman içerisinde eserlerinin büyük kitleler tarafından okunmasına zemin hazırlamıştır. Hiç şüphesiz yazarın, olayları realist bir yaklaşımla ele almasında Batı edebiyatını yakından tanımasının önemli etkisi olmuştur.
Bu eser, 2013 yılında doktora tezi olarak hazırlanan “Çağdaş Suriye Romancılığında Halim Berekat ve Toplumcu Gerçekçi Romanlarının Çözümlemesi” isimli çalışmanın birtakım değişiklikler yapılmış halidir.
21. yüzyıldan itibaren Suriye ve Lübnan'da, Arap Dili ve Edebiyatı'na duyulan ilgi artmış ve bu ülkelerde dünya edebiyatından çeviri hareketleri yoğun olarak başlamıştır. Bunun başlıca ve belki de en önemli nedeni, baş gösteren yabancı işgalleri ile başlayan kültür hareketleridir. Bu kültür hareketlerine, özellikle Fransız edebiyatının etkisi çok olmuştur. Lübnan'da olduğu gibi Suriye'de de, Fransız manda yönetimi sırasında yazarlar ve yayıncılar için en çok Fransa veya Batı ülkelerinden birinde okumuş bir aydın seçkinler grubu söz konusudur ve bu durum şimdi de pek değişmiş değildir. Fakat Fransızlaştırma etkileri Suriye'de pek derine gitmemiştir. Bu durum Lübnan'dan farklı olarak burada, ne politik alanda ne de yazarlık alanında milli hareketlere bir engel oluşturmamıştır.
Bu bölgede bulunan Suriye ve Lübnan gibi devletler arasında Ürdün de yer almaktadır. Romancılık alanında eserler vermeye çalışanlar, bu coğrafyada sanatın beslendiği kaynağın ve kendilerinin de ilgi duymaya başladıkları sanatsal yönelimin bir tek olduğuna inanmışlar ve böylece kendilerini büyük bir otorite karşısında şaşkınlık içerisinde bulmuşlardır. Mesela, roman alanındaki çalışmaların çoğunluğu Suriye'de, çok az bir bölümü ise Filistin'dedir. Lübnan'da ise tarihi ve öğretici romanların sayısı giderek artmaktadır. Lübnan mücadeleci ve savaşçı roman türünü oluşturamamaktadır.
Bunların yanı sıra romancılık alanında verilen eserlerle derin bir etkileşim içerisinde olan çağdaş dönem roman yazarlarının görüş ve düşüncelerinden çıkarılacak pek çok şey bulunmaktadır. Bu amaçla 1919'da Arap dünyasının en köklü modern kültür kurumu olan Arap Dil Akademisi'nin yanı sıra, 1924 yılında Şam Üniversitesi ve Halep Üniversitesi kurulmuştur.
Çağdaş dönem yazarlarından olan Halim Berekat, yaşamının uzunca bir süresini (1948-1982) bu karışıklar ve sıkıntılar içerisinde geçirmiştir.
“Halim Berekat ve Toplumcu Gerçekçi Romanlarının Teknik Çözümlemesi” konulu bu çalışmamızda, Suriye romancılığının kökenlerine inerek yazarın yaşadığı sosyal, kültürel ve ilmi çevreleri tanımaya ve yazarın bu alandaki romanlarını inceleyerek romanlarını çok boyutlu bir şekilde ele almaya çalıştık.
Çalışmamızda konuyu bir giriş ve iki ana bölüm halinde ele aldık. Giriş bölümünde birçok edebiyatçının ana vatanı olan Suriye'nin 20. yüzyıla kadar yaşadığı tarihsel, siyasi ve sosyal süreci konu aldık. Bu süreçte Suriye'nin yanı sıra diğer Arap ülkelerinde gelişmeye başlayan Arap romancılığı hakkında genel bilgiler vermeye ve Suriye'de başlayan roman yazarlığı akımının Suriye'yle birlikte Lübnan ve Ürdün'ü de kapsayan bölgedeki doğuşunu, gelişmesini ve onu Arap edebiyatında yeni bir ekol haline getiren özelliklerini ayrıntılı bir şekilde incelemeye ve Suriye romancılığının Arap edebiyatında büyük bir gelişme gösterdiğini tüm ayrıntılarıyla ifade etmeye çalıştık.
Çalışmamızın birinci bölümünde Suriye edebiyatında özellikle sosyolog kimliğiyle ön plana çıkan ve kısa bir süre içerisinde toplumcu gerçekçi yazarların en önemli isimlerinden biri olan Halîm Berekât 'ın hayatı, edebî kişiliği, eserleri ve özellikle romanları hakkında kapsamlı bir çalışma sunma gayretinde bulunduk.
İkinci bölümde Halim Berekat 'ın toplumcu gerçekçilik temasını ele aldığı altı romanını şekilsel ve tematik yönden çözümlemeye çalıştık. Bereḳat'ın özellikle otobiyografik tarzda yazdığı eserleri, yazarı daha yakından tanımamıza imkân sağlamıştır. Romanların içerik bakımından oldukça kapsamlı ve hacimli olması, çalışmamızın oldukça uzun zaman almasına neden olmuştur. Yazarın özellikle Arap-İsrail Savaşlarının Arap dünyası üzerindeki olumsuz etkilerini yansıtmasında gösterdiği başarısı, zaman içerisinde eserlerinin büyük kitleler tarafından okunmasına zemin hazırlamıştır. Hiç şüphesiz yazarın, olayları realist bir yaklaşımla ele almasında Batı edebiyatını yakından tanımasının önemli etkisi olmuştur.
Bu eser, 2013 yılında doktora tezi olarak hazırlanan “Çağdaş Suriye Romancılığında Halim Berekat ve Toplumcu Gerçekçi Romanlarının Çözümlemesi” isimli çalışmanın birtakım değişiklikler yapılmış halidir.