Hz. Peygamber in ortaya koyduğu ölçüler doğrultusunda halkın dinî konularda bilgilendirilmesine her devirde ihtiyaç olmuş, vaizlik ve kıssacılık da böyle doğmuştur. Ashabını en güzel şekilde irşad eden Resûl-i Ekrem den sonra İslâm âlimleri Müslümanlara dinlerini öğretmeye devam etmişlerdir. İlk zamanlar Allah rızâsı için yapılan bu irşad görevi tarihî seyri içinde menfaatlere alet edilmiştir. Kur ân-ı Kerîm üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamayacağı bilindiğinden, hadislerin henüz kitaplarda toplanmadığı devirlerde bu peygamber mirası, toplumda maddî çıkar veya manevî nüfuz elde etmek isteyen menfaatperest kıssacıların iştahını kabartmıştır. Hadisten ve rivayet inceliklerinden haberi bulunmayan bazı vaiz ve kıssacılar, muhaddisler imdada yetişinceye kadar, ya istedikleri konuda hadis icat ederek veya asılsız hadisleri pazarlayarak dinin ikinci kaynağına bir ölçüde zarar vermişlerdir.
İrşad görevi vazgeçilemez olduğuna göre, onu en güzel şekilde ifa edenlerden faydalanarak irşadın nasıl olması gerektiğini, buna karşılık hadis uydurma hareketinde önemli payı bulunan kıssacıların neler yaptığını etraflıca ele almak gerekiyordu. Hasan Cirit bu zor işe talip oldu. Halkın İslâm Anlayışının Kaynakları Vaaz ve Kıssacılık adlı çalışmasında Kur an ve Sünnet te öngörülen vaaz, irşad ve kıssanın ne olduğunu, kıssa anlatımının hedefini, nasıl yapılması gerektiğini, ilk dönemlerde meseleye nasıl bakıldığını ortaya koydu. Vaaz ve kıssacılığın tarihî gelişimini ve hadis uydurmaya etkisini geniş bir şekilde ele aldı. Ashaptan başlamak üzere önemli şahsiyetlerin ve hadis münekkidlerinin kıssacı vaizler hakkındaki görüşlerini ve tenkitlerini, Emevîler ve Abbasîler dönemlerinde vaaz ve kıssacılığın mahiyetini, kıssanın ve kıssacılığın Arap edebiyatındaki yerini gösterdi ve böylece tebliğ ve irşad faaliyetlerini yeniden gözden geçirirken başvurulacak önemli bir kaynağı hazırladı.
Hasan Cirit, hadis malzemesinin Peygamber devrinden daha sonraki yüzyıllara intikalinde olumsuz tutumları yüzünden eleştirilen vaiz ve kıssacıların gerçek yerini belirlemeye imkân veren bir çalışmayı seçmekle ve konusunu yakından uzaktan ilgilendiren pek çok kaynağa başvurmak suretiyle bu güzel eseri istifademize sunmakla değerli bir hizmet yapmıştır. Umarız faydalı olur.
Hz. Peygamber in ortaya koyduğu ölçüler doğrultusunda halkın dinî konularda bilgilendirilmesine her devirde ihtiyaç olmuş, vaizlik ve kıssacılık da böyle doğmuştur. Ashabını en güzel şekilde irşad eden Resûl-i Ekrem den sonra İslâm âlimleri Müslümanlara dinlerini öğretmeye devam etmişlerdir. İlk zamanlar Allah rızâsı için yapılan bu irşad görevi tarihî seyri içinde menfaatlere alet edilmiştir. Kur ân-ı Kerîm üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamayacağı bilindiğinden, hadislerin henüz kitaplarda toplanmadığı devirlerde bu peygamber mirası, toplumda maddî çıkar veya manevî nüfuz elde etmek isteyen menfaatperest kıssacıların iştahını kabartmıştır. Hadisten ve rivayet inceliklerinden haberi bulunmayan bazı vaiz ve kıssacılar, muhaddisler imdada yetişinceye kadar, ya istedikleri konuda hadis icat ederek veya asılsız hadisleri pazarlayarak dinin ikinci kaynağına bir ölçüde zarar vermişlerdir.
İrşad görevi vazgeçilemez olduğuna göre, onu en güzel şekilde ifa edenlerden faydalanarak irşadın nasıl olması gerektiğini, buna karşılık hadis uydurma hareketinde önemli payı bulunan kıssacıların neler yaptığını etraflıca ele almak gerekiyordu. Hasan Cirit bu zor işe talip oldu. Halkın İslâm Anlayışının Kaynakları Vaaz ve Kıssacılık adlı çalışmasında Kur an ve Sünnet te öngörülen vaaz, irşad ve kıssanın ne olduğunu, kıssa anlatımının hedefini, nasıl yapılması gerektiğini, ilk dönemlerde meseleye nasıl bakıldığını ortaya koydu. Vaaz ve kıssacılığın tarihî gelişimini ve hadis uydurmaya etkisini geniş bir şekilde ele aldı. Ashaptan başlamak üzere önemli şahsiyetlerin ve hadis münekkidlerinin kıssacı vaizler hakkındaki görüşlerini ve tenkitlerini, Emevîler ve Abbasîler dönemlerinde vaaz ve kıssacılığın mahiyetini, kıssanın ve kıssacılığın Arap edebiyatındaki yerini gösterdi ve böylece tebliğ ve irşad faaliyetlerini yeniden gözden geçirirken başvurulacak önemli bir kaynağı hazırladı.
Hasan Cirit, hadis malzemesinin Peygamber devrinden daha sonraki yüzyıllara intikalinde olumsuz tutumları yüzünden eleştirilen vaiz ve kıssacıların gerçek yerini belirlemeye imkân veren bir çalışmayı seçmekle ve konusunu yakından uzaktan ilgilendiren pek çok kaynağa başvurmak suretiyle bu güzel eseri istifademize sunmakla değerli bir hizmet yapmıştır. Umarız faydalı olur.