Halkla ilişkiler üzerine geliştirilen kuramsal tartışmaların iki temel farklı yönü olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır. Bunlardan birincisi, belirli bir çıkar adına halkla ilişkilerin bir hegemonya aracı olarak kullanılmasıdır. İkincisi, müzakereye dayalı olarak halkla ilişkilerin bir oydaşma aracı olarak kullanılmasıdır. Kuramsal çerçevede tartışmanın odak noktası, bu iki karşıt görüşün gelişimi üzerine yapılanmaktadır.
Halkla ilişkiler üzerine gelişen kuramsal tartışmada sosyal bilimlerin eklektik yapısı önemli bir rol oynamaktadır.
Dolayısıyla Gramsci, Althusser, Foucault, Baudrillard, Chomsky, Habermas ve Bourdieu gibi filozofların kuramsal açılımları, halkla ilişkilerin kuramsal gelişimine ışık tutmaktadır. Bu eserde, adı geçen filozofların kuramsal açılımlarından yararlanılarak bir tartışmanın izi sürülmektedir. Bu eserin, niteliği itibariyle özellikle halkla ilişkiler alanında lisansüstü eğitim alan öğrenciler açısından rehberlik etme amacını taşıdığı düşünülebilir.
Halkla ilişkiler üzerine geliştirilen kuramsal tartışmaların iki temel farklı yönü olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır. Bunlardan birincisi, belirli bir çıkar adına halkla ilişkilerin bir hegemonya aracı olarak kullanılmasıdır. İkincisi, müzakereye dayalı olarak halkla ilişkilerin bir oydaşma aracı olarak kullanılmasıdır. Kuramsal çerçevede tartışmanın odak noktası, bu iki karşıt görüşün gelişimi üzerine yapılanmaktadır.
Halkla ilişkiler üzerine gelişen kuramsal tartışmada sosyal bilimlerin eklektik yapısı önemli bir rol oynamaktadır.
Dolayısıyla Gramsci, Althusser, Foucault, Baudrillard, Chomsky, Habermas ve Bourdieu gibi filozofların kuramsal açılımları, halkla ilişkilerin kuramsal gelişimine ışık tutmaktadır. Bu eserde, adı geçen filozofların kuramsal açılımlarından yararlanılarak bir tartışmanın izi sürülmektedir. Bu eserin, niteliği itibariyle özellikle halkla ilişkiler alanında lisansüstü eğitim alan öğrenciler açısından rehberlik etme amacını taşıdığı düşünülebilir.