Geçmişi Urartular öncesine dayanan, Osmanlı öncesi Anadolu Beyliklerine merkezlik yapan bir şehir olan Harput'ta, çağlar boyunca özgün bir müzik mayalanıp gelişti. Gerek Klasik Türk Müziğinden, gerek halk müziğinden ilmekler alan ve onları bir sentez içinde kaynaştıran yöre müziği, gazelleri, divanları, müstezatları, tecnisleri, ağır türküleri, mayaları, hoyratları ve şıkıltımlarıyla günümüzde de özgün bir ada oluşturmaktadır. Tahir Abacı, tarihi gelişimi içinde ele aldığı Harput müziğindeki ezgisel biçimleri, icra ortamını, icracıları, içerik ve temaları, şiirsel yapıyı sentetik bir yaklaşımla irdeliyor. Alışılagelmiş derleme kitaplarından tamamen farklı, hem yazılı kaynaklara, hem geniş bir müzik arşivi bilgisine dayanan, benzerlerine az rastlanan bir inceleme kitabı.
Geçmişi Urartular öncesine dayanan, Osmanlı öncesi Anadolu Beyliklerine merkezlik yapan bir şehir olan Harput'ta, çağlar boyunca özgün bir müzik mayalanıp gelişti. Gerek Klasik Türk Müziğinden, gerek halk müziğinden ilmekler alan ve onları bir sentez içinde kaynaştıran yöre müziği, gazelleri, divanları, müstezatları, tecnisleri, ağır türküleri, mayaları, hoyratları ve şıkıltımlarıyla günümüzde de özgün bir ada oluşturmaktadır. Tahir Abacı, tarihi gelişimi içinde ele aldığı Harput müziğindeki ezgisel biçimleri, icra ortamını, icracıları, içerik ve temaları, şiirsel yapıyı sentetik bir yaklaşımla irdeliyor. Alışılagelmiş derleme kitaplarından tamamen farklı, hem yazılı kaynaklara, hem geniş bir müzik arşivi bilgisine dayanan, benzerlerine az rastlanan bir inceleme kitabı.