Hasan Tahsin Uzer'in Hayatı İdari ve Siyasi Faaliyetleri

Stok Kodu:
9789751630797
Boyut:
16.00x24.00
Sayfa Sayısı:
402
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
20,00
16,00
9789751630797
520924
Hasan Tahsin Uzer'in Hayatı İdari ve Siyasi Faaliyetleri
Hasan Tahsin Uzer'in Hayatı İdari ve Siyasi Faaliyetleri
16.00

Hasan Tahsin Uzer, yakın dönem Türk tarihinin ender şahsiyetlerinden biridir. Pürsiçan Nahiyesi Müdürü olarak Makedonya'da başladığı idarecilik hayatını, kuzeydoğu Anadolu'nun "kudretli" Üçüncü Umumi Müfettişi olarak tamamlamıştır. Tahsin Uzer, idari siyasi yönleriyle Osmanlı'nın yıkılış, Cumhuriyet'in kuruluş döneminin renkli simalanndan biridir. Fikren İttihatçıdır. Teşkilat-ı Mahsusa içinde de bulunmuştur. Mülki idareciliğin her kademesinde görev yapmış, son Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında bulunmuş, oradan Malta'ya sürülmüş, ardından TBMM'nin ilk beş döneminde milletvekilliği yapmış, Serbest Cumhuriyet Fırkasırun kurucuları arasında yer almış ve ömrünün son yıllarında Genel Valilik veya Bölge Valiliği denilebilecek Üçüncü Umumi Müfettişliği görevinde bulunmuştur. Osmanlı son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk döneminde birçok alanda onun izlerini görmek mümkündür. Ömrünün büyük bir bölümünde harplerin içerisinde yer almış, mülki amir olarak cephe gerisinde ordu lojistik faaliyetlerini ifa etmiştir. 29 Ağustos 1877'de Selanik'te doğan Hasan Tahsin Uzer, mülki idarenin basamaklarında çeşitli yerlerde nahiye müdürlüğü, kaymakamlık, mutasarrıflık ve valilik yapmıştır. Tehcir kanunu uygulanırken Erzurum Valisi olan (1914-1916) Tahsin Bey, mülki idareci olarak Ermeni göçmenlere devletin şefkat elini uzattığı gibi şahsi olarak da her türlü kolaylık ve yardımda bulunmuş, zorunlu göçün güvenlikli bir şekilde gerçekleştirilmesine hassasiyet göstermiştir. Osmanlı Meclisi Meb'usanı'nda İzmir Meb'usu, TBMM'nin ilk beş döneminde sırasıyla İzmir, Ardahan, Erzurum, Konya, Erzurum Milletvekili olarak hizmetlerde bulunmuştur. 1935 yılında atandığı Üçüncü Umumi Müfettişlik görevini ölünceye kadar sürdürmüştür. Görevleri esnasında, başarılarından dolayı birçok madalya, nişan ve rütbe ile ödüllendirilmiştir. Fransızca ve Bulgarca bilen Tahsin Bey, Hatice Mediha Hanım'la evlenmiş, iki oğlu ve iki kızı olmuştur. 5 Aralık 1939'da Istanbul'da hayatını kaybetmiştir. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda medfundur. Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi, İçişleri Bakanlığı Arşivi, TBMM Arşivi ile Tahsin Uzer Ailesi Kişisel Arşivinden yararlarularak hazırlanan bu eserde Tahsin Bey'in Malta sürgününde yazdığı "Makedonya Eşkıyalık Tarihi ve Son Osmanlı Yönetimi" isimli eserde eksik bıraktığı bölümlere ağırlık verilmiştir. Sıkıntılı bir dönemde meşakkatli görevlerde bulunan bir şahsiyetin temposunu takip etmek güç olduğu kadar heyecan verici olmuştur. Bu eserde Osmanlı'nın son döneminde can çekişen bir devletin grupları içinde genç bir mülki idarecinin heyecanını ve görev aşkım, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında önceki tecrübelerinden hareketle sorumluluğunun bilincinde yeni devletin mülki anlamda idari teşkilatının geliştirilmesinde katkı sağlamış bir valinin idari ve siyasi faaliyetlerine dair aynnhlan bulacaksınız. Bu çalışma bir bakıma Osmanlı'dan Cumhuriyet Türkiye'sine intikal eden kültürel kodların da bir yansıması olmuştur.

Hasan Tahsin Uzer, yakın dönem Türk tarihinin ender şahsiyetlerinden biridir. Pürsiçan Nahiyesi Müdürü olarak Makedonya'da başladığı idarecilik hayatını, kuzeydoğu Anadolu'nun "kudretli" Üçüncü Umumi Müfettişi olarak tamamlamıştır. Tahsin Uzer, idari siyasi yönleriyle Osmanlı'nın yıkılış, Cumhuriyet'in kuruluş döneminin renkli simalanndan biridir. Fikren İttihatçıdır. Teşkilat-ı Mahsusa içinde de bulunmuştur. Mülki idareciliğin her kademesinde görev yapmış, son Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında bulunmuş, oradan Malta'ya sürülmüş, ardından TBMM'nin ilk beş döneminde milletvekilliği yapmış, Serbest Cumhuriyet Fırkasırun kurucuları arasında yer almış ve ömrünün son yıllarında Genel Valilik veya Bölge Valiliği denilebilecek Üçüncü Umumi Müfettişliği görevinde bulunmuştur. Osmanlı son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk döneminde birçok alanda onun izlerini görmek mümkündür. Ömrünün büyük bir bölümünde harplerin içerisinde yer almış, mülki amir olarak cephe gerisinde ordu lojistik faaliyetlerini ifa etmiştir. 29 Ağustos 1877'de Selanik'te doğan Hasan Tahsin Uzer, mülki idarenin basamaklarında çeşitli yerlerde nahiye müdürlüğü, kaymakamlık, mutasarrıflık ve valilik yapmıştır. Tehcir kanunu uygulanırken Erzurum Valisi olan (1914-1916) Tahsin Bey, mülki idareci olarak Ermeni göçmenlere devletin şefkat elini uzattığı gibi şahsi olarak da her türlü kolaylık ve yardımda bulunmuş, zorunlu göçün güvenlikli bir şekilde gerçekleştirilmesine hassasiyet göstermiştir. Osmanlı Meclisi Meb'usanı'nda İzmir Meb'usu, TBMM'nin ilk beş döneminde sırasıyla İzmir, Ardahan, Erzurum, Konya, Erzurum Milletvekili olarak hizmetlerde bulunmuştur. 1935 yılında atandığı Üçüncü Umumi Müfettişlik görevini ölünceye kadar sürdürmüştür. Görevleri esnasında, başarılarından dolayı birçok madalya, nişan ve rütbe ile ödüllendirilmiştir. Fransızca ve Bulgarca bilen Tahsin Bey, Hatice Mediha Hanım'la evlenmiş, iki oğlu ve iki kızı olmuştur. 5 Aralık 1939'da Istanbul'da hayatını kaybetmiştir. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda medfundur. Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi, İçişleri Bakanlığı Arşivi, TBMM Arşivi ile Tahsin Uzer Ailesi Kişisel Arşivinden yararlarularak hazırlanan bu eserde Tahsin Bey'in Malta sürgününde yazdığı "Makedonya Eşkıyalık Tarihi ve Son Osmanlı Yönetimi" isimli eserde eksik bıraktığı bölümlere ağırlık verilmiştir. Sıkıntılı bir dönemde meşakkatli görevlerde bulunan bir şahsiyetin temposunu takip etmek güç olduğu kadar heyecan verici olmuştur. Bu eserde Osmanlı'nın son döneminde can çekişen bir devletin grupları içinde genç bir mülki idarecinin heyecanını ve görev aşkım, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında önceki tecrübelerinden hareketle sorumluluğunun bilincinde yeni devletin mülki anlamda idari teşkilatının geliştirilmesinde katkı sağlamış bir valinin idari ve siyasi faaliyetlerine dair aynnhlan bulacaksınız. Bu çalışma bir bakıma Osmanlı'dan Cumhuriyet Türkiye'sine intikal eden kültürel kodların da bir yansıması olmuştur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat