"Edebiyatımızın kendi yalnızlığında gezindiği bir dönemin melankolik, kapalı ve ötelere bakan bir ruh haliyle metinlerin ortaya çıktığı Servet-i Fünûn Edebiyatı, kendince orijinallikler taşır. Başta Tevfik Fikret ve Cenap Şehabettin olmak üzere farklı bir söylemin en ince sızıları, kalem ve kelam arasında kendisine yer bulabilmiştir.
Devrin söz ustalarından birisi de hiç şüphesiz Hüseyin Cahit'tir. Daha çok eleştirel yanıyla tanınmasına rağmen sanatçı derin bir gözlem, ayrıntıları kaçırmayan romantik bir bakışla metinlerini kurgulamıştır. Bazen deneme, bazen mensur şiir, bazen küçük öykünün sınırlarında gezinen bu metinler niyete yakışır bir adlandırmayla Hayat-ı Hakîkiye Sahneleri olarak toplanmış ve basılmıştır. Bazı seçkiler dışında kitap şimdiye kadar bir bütün olarak basılmamıştır. Tarzıyla ve tavrıyla dönemin sosyal yaşantısına kaynaklık edecek ayrıntıları büyük bir dikkat ve lirizmle betimleyen bu eser, edebiyatımızın başarıyla kaleme alınmış değerli metinlerinden birisidir."
"Edebiyatımızın kendi yalnızlığında gezindiği bir dönemin melankolik, kapalı ve ötelere bakan bir ruh haliyle metinlerin ortaya çıktığı Servet-i Fünûn Edebiyatı, kendince orijinallikler taşır. Başta Tevfik Fikret ve Cenap Şehabettin olmak üzere farklı bir söylemin en ince sızıları, kalem ve kelam arasında kendisine yer bulabilmiştir.
Devrin söz ustalarından birisi de hiç şüphesiz Hüseyin Cahit'tir. Daha çok eleştirel yanıyla tanınmasına rağmen sanatçı derin bir gözlem, ayrıntıları kaçırmayan romantik bir bakışla metinlerini kurgulamıştır. Bazen deneme, bazen mensur şiir, bazen küçük öykünün sınırlarında gezinen bu metinler niyete yakışır bir adlandırmayla Hayat-ı Hakîkiye Sahneleri olarak toplanmış ve basılmıştır. Bazı seçkiler dışında kitap şimdiye kadar bir bütün olarak basılmamıştır. Tarzıyla ve tavrıyla dönemin sosyal yaşantısına kaynaklık edecek ayrıntıları büyük bir dikkat ve lirizmle betimleyen bu eser, edebiyatımızın başarıyla kaleme alınmış değerli metinlerinden birisidir."