Hayata Evet

Stok Kodu:
9786056077548
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
217
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2010-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
16,20
12,96
9786056077548
451559
Hayata Evet
Hayata Evet
12.96

• Bu kitapta 1977- 2000 yılları arasında yazdığım yazıların bir kısmını bir araya getirdik.
• Yirmili yaşlarımda cebimde saman kâğıtlarından kesilmiş küçük kâğıtlar dolaştırırdım.
• Atlardım Bakırköy'den minibüslere doğru Aksaray. Gazete okur, kitap okurdum bir kahvehanede. Bu arada cebimden o kâğıtları çıkarıp bazı şeyler yazardım.
• Bazen gider Beyazıt kütüphanesinde açar, Spinoza'nın Etikası'nı okurdum satır satır.
• Sonra bu yazı yazma işini profesyonel bir mesleğe dönüştürdüm. Bir yandan bir dergide sekreterlik görevini yürütürken, bir yandan da hep yazı yazdım.
• Cağaloğlu, Unkapanı ve Karaköy üçgeninde yürürken, derginin basıldığı matbaa, derginin deposu ve eve yolculuk için bineceğim vapura yürürken planlardım yazılarımı.
• Aslında bütün bu işler kendini tanımaya çalışma işinin bir parçası imiş meğer.
• Ve ben bu işe hala devam ediyorum. Bilmekten çok olmaya, değişmekten çok öze ulaşmaya yönelik bir çalışma.
• Yıllar sonra bu yazılar elime geçtiğinde gördüğüm gibi şimdi düşündüğüm, söylediğim şeylerin birçoğunu ta o zamandan hazırlamışım. Halı dokur gibi ilmek ilmek örmüşüm düşünce dünyamı.
• Şimdi düşünüyorum da “ne güzel günlermiş o günler!” diyorum.
• Hadi birlikte yolculuğa çıkalım sizinle!

• Bu kitapta 1977- 2000 yılları arasında yazdığım yazıların bir kısmını bir araya getirdik.
• Yirmili yaşlarımda cebimde saman kâğıtlarından kesilmiş küçük kâğıtlar dolaştırırdım.
• Atlardım Bakırköy'den minibüslere doğru Aksaray. Gazete okur, kitap okurdum bir kahvehanede. Bu arada cebimden o kâğıtları çıkarıp bazı şeyler yazardım.
• Bazen gider Beyazıt kütüphanesinde açar, Spinoza'nın Etikası'nı okurdum satır satır.
• Sonra bu yazı yazma işini profesyonel bir mesleğe dönüştürdüm. Bir yandan bir dergide sekreterlik görevini yürütürken, bir yandan da hep yazı yazdım.
• Cağaloğlu, Unkapanı ve Karaköy üçgeninde yürürken, derginin basıldığı matbaa, derginin deposu ve eve yolculuk için bineceğim vapura yürürken planlardım yazılarımı.
• Aslında bütün bu işler kendini tanımaya çalışma işinin bir parçası imiş meğer.
• Ve ben bu işe hala devam ediyorum. Bilmekten çok olmaya, değişmekten çok öze ulaşmaya yönelik bir çalışma.
• Yıllar sonra bu yazılar elime geçtiğinde gördüğüm gibi şimdi düşündüğüm, söylediğim şeylerin birçoğunu ta o zamandan hazırlamışım. Halı dokur gibi ilmek ilmek örmüşüm düşünce dünyamı.
• Şimdi düşünüyorum da “ne güzel günlermiş o günler!” diyorum.
• Hadi birlikte yolculuğa çıkalım sizinle!

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat