Burada:
Kendilerini sanatçı sanan illüzyon tüccarlarının, düşünsel ve estetiksel özden yoksun, sığ ve sahte söylemleri yerine, evrensel yaratıcılığa dayalı, insan doğasının soyluluğunu simgeleyen yaşanmış gerçek bir aşka dair, (hayata, insana ve sanata dair) deneysel gözlemler yorumlar, bulacaksınız.
Gerçek aşk, tıpkı hayat ve sanat gibi, özünde insanı simgeleyen evrensel bir isyan çığlığıdır.
Bu nedenle, sanat ve aşk, her şeyden önce işte bu tarihsel gerçek göz önünde bulundurularak kavranmalı, yaşanıp yaratılmalı...Tarihin en büyük aşkları, enbüyük yaratıları insanın kendinden -kendi özünden bir şeyler bulduğu aşklar, yaratılar olmuştur hep...Olmamış mıdır?...
Bir olguyu, bir coşkuyu sanat biçiminde dile getirmenin en güzel yolu, nesnel yaşantı sürecini iyi gözlemlemek, olaylar örgüsünü iyi kurmaktır...Aslında sanatçı için en uygun yöntem hiçbir yöntemin etkisinde kalmamak olmalı...
Burada:
Kendilerini sanatçı sanan illüzyon tüccarlarının, düşünsel ve estetiksel özden yoksun, sığ ve sahte söylemleri yerine, evrensel yaratıcılığa dayalı, insan doğasının soyluluğunu simgeleyen yaşanmış gerçek bir aşka dair, (hayata, insana ve sanata dair) deneysel gözlemler yorumlar, bulacaksınız.
Gerçek aşk, tıpkı hayat ve sanat gibi, özünde insanı simgeleyen evrensel bir isyan çığlığıdır.
Bu nedenle, sanat ve aşk, her şeyden önce işte bu tarihsel gerçek göz önünde bulundurularak kavranmalı, yaşanıp yaratılmalı...Tarihin en büyük aşkları, enbüyük yaratıları insanın kendinden -kendi özünden bir şeyler bulduğu aşklar, yaratılar olmuştur hep...Olmamış mıdır?...
Bir olguyu, bir coşkuyu sanat biçiminde dile getirmenin en güzel yolu, nesnel yaşantı sürecini iyi gözlemlemek, olaylar örgüsünü iyi kurmaktır...Aslında sanatçı için en uygun yöntem hiçbir yöntemin etkisinde kalmamak olmalı...