İnsan, yaratılışın odağındaki varlıktır. Rabbimiz, kainatı insan merkezli var etmiş, evrendeki kozmik düzen ve yeryüzündeki canlı-cansız tüm varlıkları insanın hizmetine vermiştir. Güneş, ay, gezegenler, yıldızlar... hep insanın dünya hayatı ekseninde dönüp durmaktadırlar. Bu merkeziliğin yanında insana ‘yeryüzünün halifeliği' sorumluluğunu yükleyen Rabbimiz, insanı bu çerçevede imtihan etmektedir.
Kainattaki her şey bir boşluğu doldurmakta, varlığıyla bir anlam ifade etmektedir. Varoluşunun temelinde bir gaye ve anlam olmayan hiçbir varlık yoktur. Güneş ve ay da bir gayeye hizmet etmektedir, bir çakıl taşı ve toprak zerreciği de. Tüm bu varlıklar kainattaki muhteşem işleyişte belli bir misyon sahibi olarak insanoğlunun hizmetine sunulmuşlardır. Yani bir anlamda tüm bunlar insan için var edilmişlerdir. Peki ya insan?
İnsan hayatı, asla anlamsız bir süreç değildir. İnsanlar, kendi iradeleriyle, varediliş gayelerini bir tarafa bırakıp hayatlarını anlamsızlaştırabilirler, ama bu, ziyandan başka bir sonuç doğurmaz. Aslolan ise, hayatı anlamından koparmamak, onu Rabbani yörüngesinden çıkarmamaktır.
İnsan, yaratılışın odağındaki varlıktır. Rabbimiz, kainatı insan merkezli var etmiş, evrendeki kozmik düzen ve yeryüzündeki canlı-cansız tüm varlıkları insanın hizmetine vermiştir. Güneş, ay, gezegenler, yıldızlar... hep insanın dünya hayatı ekseninde dönüp durmaktadırlar. Bu merkeziliğin yanında insana ‘yeryüzünün halifeliği' sorumluluğunu yükleyen Rabbimiz, insanı bu çerçevede imtihan etmektedir.
Kainattaki her şey bir boşluğu doldurmakta, varlığıyla bir anlam ifade etmektedir. Varoluşunun temelinde bir gaye ve anlam olmayan hiçbir varlık yoktur. Güneş ve ay da bir gayeye hizmet etmektedir, bir çakıl taşı ve toprak zerreciği de. Tüm bu varlıklar kainattaki muhteşem işleyişte belli bir misyon sahibi olarak insanoğlunun hizmetine sunulmuşlardır. Yani bir anlamda tüm bunlar insan için var edilmişlerdir. Peki ya insan?
İnsan hayatı, asla anlamsız bir süreç değildir. İnsanlar, kendi iradeleriyle, varediliş gayelerini bir tarafa bırakıp hayatlarını anlamsızlaştırabilirler, ama bu, ziyandan başka bir sonuç doğurmaz. Aslolan ise, hayatı anlamından koparmamak, onu Rabbani yörüngesinden çıkarmamaktır.