Hepimiz bizi zaman zaman mutsuzluğa sürükleyecek zorlu bir hayat mücadelesi veriyoruz. Gündelik kaygılar, iş hayatımızdaki koşuşturmalar zihnimizi bulandırıp gönül gözümüzü körleştirebiliyor. Oysa başımızı gömdüğümüz sıkıntılarımızdan bir çıkartabilsek varolmanın başlı başına bir mutluluk kaynağı olabileceğini keşfedebiliriz.
"Hayatımızı Değiştirecek Öyküler"de, gönül gözümüzün önüne düşen perdeyi bizim için aralıyor Hakan Büyükdere.
"... Hayatımın en zor dönemlerimden biriydi. İflas etmiştim. Elimdeki gayrimenkulleri, borçlarımı ödemek için tek tek elimden çıkarıyordum. Yaşama ve çalışma sevgimi iyice yitirmiş, kendimi sigara ve alkolle avutur hale gelmiştim. Sağlığım günden güne bozuluyordu. Böyle bir günde ellerim cebimde bir caddede karşıdan karşıya geçerken, belden aşağısı olmayan bir adamı bir kay kay üzerinde karşıya geçerken gördüm. Yaya kaldırımına çıkabilmesi için benden yardım istedi ve ona yardım ettikten sonra bana:
- Teşekkürler bayım, ne güzel bir hava değil mi? Üzüntülüsünüz ama, her şey o kadar kötü olamaz dedi..."
Hepimiz bizi zaman zaman mutsuzluğa sürükleyecek zorlu bir hayat mücadelesi veriyoruz. Gündelik kaygılar, iş hayatımızdaki koşuşturmalar zihnimizi bulandırıp gönül gözümüzü körleştirebiliyor. Oysa başımızı gömdüğümüz sıkıntılarımızdan bir çıkartabilsek varolmanın başlı başına bir mutluluk kaynağı olabileceğini keşfedebiliriz.
"Hayatımızı Değiştirecek Öyküler"de, gönül gözümüzün önüne düşen perdeyi bizim için aralıyor Hakan Büyükdere.
"... Hayatımın en zor dönemlerimden biriydi. İflas etmiştim. Elimdeki gayrimenkulleri, borçlarımı ödemek için tek tek elimden çıkarıyordum. Yaşama ve çalışma sevgimi iyice yitirmiş, kendimi sigara ve alkolle avutur hale gelmiştim. Sağlığım günden güne bozuluyordu. Böyle bir günde ellerim cebimde bir caddede karşıdan karşıya geçerken, belden aşağısı olmayan bir adamı bir kay kay üzerinde karşıya geçerken gördüm. Yaya kaldırımına çıkabilmesi için benden yardım istedi ve ona yardım ettikten sonra bana:
- Teşekkürler bayım, ne güzel bir hava değil mi? Üzüntülüsünüz ama, her şey o kadar kötü olamaz dedi..."