Bir hadıs-i kudsıde, Hazret-i İnsan'ın şanı hakkında, "Ben insanın sırrıyım, insan benim sırrımdır." buyuruluyor. Bu sır sahiplerini her cephesi ile tanımak, yine o sırra sahip olanlarca mümkün, tanıtmak ise imkânsız gibidir. Böylesine zor bir durum karşısında imdadımıza elinizdeki kitap gibi eserler yetişmektedir. Hazret-i Mısrı'nin silsilesinden gelen Şeyh Mustafa Lutfi Efendi hazretleri, pirinin hayatının zahiri kısmına ait bilgileri büyük bir titizlikle bir araya getirmiş, Hazret-i Mısri'nin hatıralarını aşıkane ve arifane bir üslupla kaleme alıp, Hazret'i tanımak isteyenlere salahiyetli bir elden ışık tutmuştur. Eser, Cenab-ı Mısri'yi tanımak isteyenlere ve hatta tanıyanlara son derece kıymetli bir "tuhfe" yani hediyedir.
Bir hadıs-i kudsıde, Hazret-i İnsan'ın şanı hakkında, "Ben insanın sırrıyım, insan benim sırrımdır." buyuruluyor. Bu sır sahiplerini her cephesi ile tanımak, yine o sırra sahip olanlarca mümkün, tanıtmak ise imkânsız gibidir. Böylesine zor bir durum karşısında imdadımıza elinizdeki kitap gibi eserler yetişmektedir. Hazret-i Mısrı'nin silsilesinden gelen Şeyh Mustafa Lutfi Efendi hazretleri, pirinin hayatının zahiri kısmına ait bilgileri büyük bir titizlikle bir araya getirmiş, Hazret-i Mısri'nin hatıralarını aşıkane ve arifane bir üslupla kaleme alıp, Hazret'i tanımak isteyenlere salahiyetli bir elden ışık tutmuştur. Eser, Cenab-ı Mısri'yi tanımak isteyenlere ve hatta tanıyanlara son derece kıymetli bir "tuhfe" yani hediyedir.