Muhabbet, dedi Yaradan...
Gecenin gündüze, karanlığın ışığa, toprağın suya, canlının havaya, ölünün toprağa, menfinin müspete, nefsin harama, ruhun bekaya, erkeğin dişiye duyduğu hissi yüceltti.
Tüm evreni onun ışıktan huzmeleriyle süsledi. Şairler onu yazdı, şarkılar onu söyledi, müellif kalemini onunla biledi.
"Bende mecnundan füzun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benim; Mecnunun ancak adı var"
Sonra o unutulmaz cümleleri söyledi:
"Aşk imiş her ne var alemde
İlim bir kıyl u kal imiş ancak"
Bu çalışmada Cenab-ı Hakk'ın muhabbet ettiği insanları ve onları muhabbete mazhar kılan özellikleri okuyacaksınız...
Muhabbet, dedi Yaradan...
Gecenin gündüze, karanlığın ışığa, toprağın suya, canlının havaya, ölünün toprağa, menfinin müspete, nefsin harama, ruhun bekaya, erkeğin dişiye duyduğu hissi yüceltti.
Tüm evreni onun ışıktan huzmeleriyle süsledi. Şairler onu yazdı, şarkılar onu söyledi, müellif kalemini onunla biledi.
"Bende mecnundan füzun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benim; Mecnunun ancak adı var"
Sonra o unutulmaz cümleleri söyledi:
"Aşk imiş her ne var alemde
İlim bir kıyl u kal imiş ancak"
Bu çalışmada Cenab-ı Hakk'ın muhabbet ettiği insanları ve onları muhabbete mazhar kılan özellikleri okuyacaksınız...