"İyilik ve ihsan etmek için, insanlığın içinde en layık olan annendir. Sonra yine annendir, sonra yine annendir."
-Hz. Muhammed (s.a.v.)
"Allah, annesini mutlu eden kuluna Hz. Peygamber'in hırkasını giydirir."
-Veysel Karani
Sen bu dünyaya gelmiş en savunmasız olandın. O, sana kucak olan, sığınak olandı, koruyan, kollayandı, hatırladın mı? Onun sana verdiği şefkat, kaynağını Allah'tan alırdı, o, şefkatin kaynağıydı, hatırladın mı? O, içindeki iyilik duygusuydu, iyiliğin dünyaya girdiği kapıydı, sen, kayıp mı ettin o kapıyı? Ondan uzağa mı düştün? Öyleyse sen kayıpsın! Anlam ondan gelirdi, hakikat oydu, unuttun mu? Sen, Allah'ın sevgisine, onun sevgisi yolu üzerinden ulaştın, unuttun mu? O annendi, unuttun mu?
Annelik, Allah'ın basiret sahibi kadınlara verdiği Cennet tüten bir nimettir ve her kadına nasip olmaz. Annelik, dilek işi değil yürek işidir. Her doğum yapan kadın anne değildir. Anne olabilmek, çocuğu yürekte doğurmakla mümkün olan bir meziyettir. O yüzden, çocuğun annesi, onu sevendir. O seven ki, onunki kokuların kokusudur, seslerin sesidir, o, eşsiz olandır. Anneler sevdiğinde, dünya tamam olur ve anneler gittiklerinde, arkalarında büyük bir boşluklar bırakırlar. Peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur: Mutfaktaki eski fırın, dantel perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler, sararmış fotoğraflar, kırık oyuncaklar, işli yastık başları…
Sinan Yağmur, bu kez anneler üzerine yazdı... Duygulanacaksınız, hüzünleneceksiniz! O engin huzuru ve anne duasını özleyeceksiniz. Rahim esmasını ve Cennet'i hatırlayacaksınız!
"İyilik ve ihsan etmek için, insanlığın içinde en layık olan annendir. Sonra yine annendir, sonra yine annendir."
-Hz. Muhammed (s.a.v.)
"Allah, annesini mutlu eden kuluna Hz. Peygamber'in hırkasını giydirir."
-Veysel Karani
Sen bu dünyaya gelmiş en savunmasız olandın. O, sana kucak olan, sığınak olandı, koruyan, kollayandı, hatırladın mı? Onun sana verdiği şefkat, kaynağını Allah'tan alırdı, o, şefkatin kaynağıydı, hatırladın mı? O, içindeki iyilik duygusuydu, iyiliğin dünyaya girdiği kapıydı, sen, kayıp mı ettin o kapıyı? Ondan uzağa mı düştün? Öyleyse sen kayıpsın! Anlam ondan gelirdi, hakikat oydu, unuttun mu? Sen, Allah'ın sevgisine, onun sevgisi yolu üzerinden ulaştın, unuttun mu? O annendi, unuttun mu?
Annelik, Allah'ın basiret sahibi kadınlara verdiği Cennet tüten bir nimettir ve her kadına nasip olmaz. Annelik, dilek işi değil yürek işidir. Her doğum yapan kadın anne değildir. Anne olabilmek, çocuğu yürekte doğurmakla mümkün olan bir meziyettir. O yüzden, çocuğun annesi, onu sevendir. O seven ki, onunki kokuların kokusudur, seslerin sesidir, o, eşsiz olandır. Anneler sevdiğinde, dünya tamam olur ve anneler gittiklerinde, arkalarında büyük bir boşluklar bırakırlar. Peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur: Mutfaktaki eski fırın, dantel perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler, sararmış fotoğraflar, kırık oyuncaklar, işli yastık başları…
Sinan Yağmur, bu kez anneler üzerine yazdı... Duygulanacaksınız, hüzünleneceksiniz! O engin huzuru ve anne duasını özleyeceksiniz. Rahim esmasını ve Cennet'i hatırlayacaksınız!