“İnsan, mantık değil, hikâye anlama üzerine programlanmıştır.” diyor R. C. Shank. Gerçekten de öyle, her birimiz bir hikâye yazıyoruz nefes aldığımız gün sayısı kadar. Hikâyelerimizle anlıyoruz birbirimizi, hikâyelerimizle tanıyoruz. Geçmişe dönüp şöyle bir bakın, üzerinden yıllar geçse de unutamadığınız, daha dünmüş gibi acısını, sevincini, öfkesini, heyecanını yüreğinizde hissettiğiniz bir gününüzü düşünün. O günü diğer günlerden ayıranın ne olduğunu sorun kendinize. Cevabı siz düşünedurun biz hatırladığınız günlerin ortak noktasını söyleyelim. Hatırladığınız günler, hikâyesi olan günler. Sizi bugünkü siz yapan anlarınızın öyküleri. Mutluluklarınızın, kederlerinizin, hastalıklarınızın, kayıplarınızın, kavuşmalarınızın ve keşkelerinizin hikâyeleri.
“İnsan, mantık değil, hikâye anlama üzerine programlanmıştır.” diyor R. C. Shank. Gerçekten de öyle, her birimiz bir hikâye yazıyoruz nefes aldığımız gün sayısı kadar. Hikâyelerimizle anlıyoruz birbirimizi, hikâyelerimizle tanıyoruz. Geçmişe dönüp şöyle bir bakın, üzerinden yıllar geçse de unutamadığınız, daha dünmüş gibi acısını, sevincini, öfkesini, heyecanını yüreğinizde hissettiğiniz bir gününüzü düşünün. O günü diğer günlerden ayıranın ne olduğunu sorun kendinize. Cevabı siz düşünedurun biz hatırladığınız günlerin ortak noktasını söyleyelim. Hatırladığınız günler, hikâyesi olan günler. Sizi bugünkü siz yapan anlarınızın öyküleri. Mutluluklarınızın, kederlerinizin, hastalıklarınızın, kayıplarınızın, kavuşmalarınızın ve keşkelerinizin hikâyeleri.