Ah, Yeats. Ne tuhaf, ne garip bir durum: Yeats'ten yapılan bir seçkiye arka kapak yazmak. Aslında çok da güzel. İrlanda'nın bu tuhaf şairinin Collected Poems kitabını yıllar önce, birkaç arkadaşımızla birlikte Rumelihisarı'nda Boğaz kıyısında bir bankta otururken, önümüzden geçerken görmüş, eğilip ıslak kitabı almış, kurutmuş, "Aaa, kitap Byzantion'a Yelken Açmış" diye gülmüş, bağıra çağıra okumaya başlamıştık: Daha gençtik, nereden bilebilirdik budalaların hep galip geldiğini ya da ele geçirdik dediğimiz aşkın hep uçuverdiğini? Sonrasında da hep okuduk bu efsunlu adamın şiirlerini, karışık duygular içinde: Those Dancing Days Are Gone. Evet, gitmiştiler. Şimdi, Türkçeye geliyorlar, Cevat Hoca'nın kaleminden.
Ah, Yeats. Ne tuhaf, ne garip bir durum: Yeats'ten yapılan bir seçkiye arka kapak yazmak. Aslında çok da güzel. İrlanda'nın bu tuhaf şairinin Collected Poems kitabını yıllar önce, birkaç arkadaşımızla birlikte Rumelihisarı'nda Boğaz kıyısında bir bankta otururken, önümüzden geçerken görmüş, eğilip ıslak kitabı almış, kurutmuş, "Aaa, kitap Byzantion'a Yelken Açmış" diye gülmüş, bağıra çağıra okumaya başlamıştık: Daha gençtik, nereden bilebilirdik budalaların hep galip geldiğini ya da ele geçirdik dediğimiz aşkın hep uçuverdiğini? Sonrasında da hep okuduk bu efsunlu adamın şiirlerini, karışık duygular içinde: Those Dancing Days Are Gone. Evet, gitmiştiler. Şimdi, Türkçeye geliyorlar, Cevat Hoca'nın kaleminden.