"Herşey yolunda giderken ilişkileri, insanlar, yaşamak güzeldir, iyidir; olumluluk penceresinden bakarız dünyaya. Bazı dönemeçlerde mutluluğu ve mutsuzluğu tanımlamaya çalışır kendimize sorular sorarız. Kaçırılmış fırsatlar 'Ah, keşkeleri'leri, 'Oysa ben...'leri getirir aklımıza. Gerçek duyguları neden birbirimize yerinde ve zamanında söyleyemeyiz? Kadın ve erkek, anne ve kız birbirlerinden ne ister, ne beklerler? İki insan arasında köprü olması gereken dil, kimi zaman neden geçit vermeyen yola dönüşür? İnci Aral, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm'de bu sorulara yanıt ararken sevgiyi, nefreti, evliliği, özgürlük ve bağınlılığı ve anne-evlat durumunu anlatıyor. Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm, kadınlık serüveni üzerine oturtulmuş can yakıcı, yürekli bir hesaplaşma..."
- Tempo 39/1997
"Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm'de, konunun ağırlığını iki kadın (anne kız) taşıdığı halde, Aral'ın daha önceki iki romanında da özen gösterdiği 'erkek kahramanları'ı göz önüne alarak, 'kadın-erkek' sorunsalının bu romanında da bir 'insan sorunsalı' olarak karşımıza çıktığını yakalayabiliriz. Yazar, kadınlarla erkekleri 'ezilen-ezen' sınıflandırmasına almayıp, toplumsal koşulların dayattığı bireyin açmazları çerçevesinde ele almıştır. Daha doğrusu: Romanın alt yapısını erkeklerini ve kadınların düştüğü büyük yalnızlık/evlilik oluşturuyor.
Bütün gürültü o yalnızlıktan/sessizlikten kopuyor."
- Leyla Şahin
Cumhuriyet Kitap Eki Sayı: 408
"İnci Aral'ın dili, duygudan duyguya, bireyselden toplumsala, somuttan soyuta su gibi akıyor. Farklı olanla ortak olanı yakalayabiliyor Aral. Yazarın ucu açık metinleri oluşumlarını içimzide sürdürüyorlar, kitap bittikten hayli zaman sonra bile, metne ve benliğimize yönelttiğimiz sorularla."
- Erendiz Atasü
Cumhuriyet Kitap Eki Şubat 2001
"Herşey yolunda giderken ilişkileri, insanlar, yaşamak güzeldir, iyidir; olumluluk penceresinden bakarız dünyaya. Bazı dönemeçlerde mutluluğu ve mutsuzluğu tanımlamaya çalışır kendimize sorular sorarız. Kaçırılmış fırsatlar 'Ah, keşkeleri'leri, 'Oysa ben...'leri getirir aklımıza. Gerçek duyguları neden birbirimize yerinde ve zamanında söyleyemeyiz? Kadın ve erkek, anne ve kız birbirlerinden ne ister, ne beklerler? İki insan arasında köprü olması gereken dil, kimi zaman neden geçit vermeyen yola dönüşür? İnci Aral, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm'de bu sorulara yanıt ararken sevgiyi, nefreti, evliliği, özgürlük ve bağınlılığı ve anne-evlat durumunu anlatıyor. Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm, kadınlık serüveni üzerine oturtulmuş can yakıcı, yürekli bir hesaplaşma..."
- Tempo 39/1997
"Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm'de, konunun ağırlığını iki kadın (anne kız) taşıdığı halde, Aral'ın daha önceki iki romanında da özen gösterdiği 'erkek kahramanları'ı göz önüne alarak, 'kadın-erkek' sorunsalının bu romanında da bir 'insan sorunsalı' olarak karşımıza çıktığını yakalayabiliriz. Yazar, kadınlarla erkekleri 'ezilen-ezen' sınıflandırmasına almayıp, toplumsal koşulların dayattığı bireyin açmazları çerçevesinde ele almıştır. Daha doğrusu: Romanın alt yapısını erkeklerini ve kadınların düştüğü büyük yalnızlık/evlilik oluşturuyor.
Bütün gürültü o yalnızlıktan/sessizlikten kopuyor."
- Leyla Şahin
Cumhuriyet Kitap Eki Sayı: 408
"İnci Aral'ın dili, duygudan duyguya, bireyselden toplumsala, somuttan soyuta su gibi akıyor. Farklı olanla ortak olanı yakalayabiliyor Aral. Yazarın ucu açık metinleri oluşumlarını içimzide sürdürüyorlar, kitap bittikten hayli zaman sonra bile, metne ve benliğimize yönelttiğimiz sorularla."
- Erendiz Atasü
Cumhuriyet Kitap Eki Şubat 2001