“İnsanların düşüncelerinden ötürü yakılmadığı, ten renginden dolayı hayvan muamelesi görmediği, cinsel yöneliminden dolayı dışlanmadığı, farklı cinsten oluşundan ötürü ikinci sınıf muamelesi görmediği bir atmosferi zamanın dışında, kendiliğinden olarak görmek… Yoksa bin yıllardır yapılan haksızlıklar, iğrençlikler, cinayet, işkence, tecavüzler isyan ettirici. Tarihimizden utanmalıyız; orada ölümden başka bir şey yok. Belçika kralı tarafından kolları kestirilen insanları, Auschwitz'i, siyanürlü elmayla intihar eden Alan Turing'i, kilisenin düşüncelerine karşı çıktığı için yakılarak öldürülen Giarduno Bruno'yu, Pakistanlı İkbal'i görmek istemezdim.”
Şinasi Türmüş bir yandan kurgu dünyasındaki sınırları zorlarken öte yandan insanlık tarihine ayna tutuyor ve okur, tıpkı kitaptaki kahraman gibi, geçmişle gelecek arasında kıpırdamadan, tembelce, sadece izlemeyi tercih ediyor…
“İnsanların düşüncelerinden ötürü yakılmadığı, ten renginden dolayı hayvan muamelesi görmediği, cinsel yöneliminden dolayı dışlanmadığı, farklı cinsten oluşundan ötürü ikinci sınıf muamelesi görmediği bir atmosferi zamanın dışında, kendiliğinden olarak görmek… Yoksa bin yıllardır yapılan haksızlıklar, iğrençlikler, cinayet, işkence, tecavüzler isyan ettirici. Tarihimizden utanmalıyız; orada ölümden başka bir şey yok. Belçika kralı tarafından kolları kestirilen insanları, Auschwitz'i, siyanürlü elmayla intihar eden Alan Turing'i, kilisenin düşüncelerine karşı çıktığı için yakılarak öldürülen Giarduno Bruno'yu, Pakistanlı İkbal'i görmek istemezdim.”
Şinasi Türmüş bir yandan kurgu dünyasındaki sınırları zorlarken öte yandan insanlık tarihine ayna tutuyor ve okur, tıpkı kitaptaki kahraman gibi, geçmişle gelecek arasında kıpırdamadan, tembelce, sadece izlemeyi tercih ediyor…