Peter Handke, hem kişisel görüşleri ve yaşam tarzı, hem de başkaldıran kişiliği nedeniyle kendi ülkesinde olduğu kadar başka ülkelerde de eleştiri oklarına fazlaca hedef olan bir yazar. “Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl“, anlatacak hiçbir şeyin kalmadığı bir dünyada neyin anlatılacağını sorgulayan bir yazarın yazma serüveni. Yaşama ve edebiyata, yazma edimine yaklaşımıyla Peter Handke'yi andıran orta yaşlı yazar Gregor Keusching, “Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl“ adlı bir kitap yazmayı tasarlar. Tıpkı Handke gibi Keuschnig de geleneksel anlatı biçimlerinin sınırlarını aşmaya çalışır. Keuschnig'in anlatısına kim konu olacak, kim olmayacaktır? Kitap nerede yazılmamalıdır? Toplumun konu olmayacağı kesindir, bireyler de olmayacaktır, çünkü ne toplumu, ne bireyleri birbirine bağlayan bir şey kalmıştır. Bütünlük yoktur, dünya yoktur, evren yoktur. Keuschnig, bir yıl boyunca dünyanın çeşitli yerlerine yolculuk eden yedi arkadaşının öyküsünü anlatacaktır bu kitapta, ama kendisi Paris'in kenar mahallelerinden birinde derya gibi bir kentin en gizli, en kıyıda köşede kalmış, en ulaşılmaz koylarından birinde yaşamaya başlar. Arkadaşlarının izinde İspanya'da, İskoçya'da, Japonya'da dolaşır. Kitabına hazırlık olarak algılanan tüm bu ön öykülerin arkasında okuru bir sürpriz beklemektedir.
Peter Handke, Keuschnig'in sesiyle konuşarak kendisini, kendi deneyimlerini, yaşama ve yazmaya ilişkin kendi görüşlerini dile getiriyor. Alman edebiyatının dil ustasından alışılmadık, ama son derece özel bir kitap.
Peter Handke, hem kişisel görüşleri ve yaşam tarzı, hem de başkaldıran kişiliği nedeniyle kendi ülkesinde olduğu kadar başka ülkelerde de eleştiri oklarına fazlaca hedef olan bir yazar. “Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl“, anlatacak hiçbir şeyin kalmadığı bir dünyada neyin anlatılacağını sorgulayan bir yazarın yazma serüveni. Yaşama ve edebiyata, yazma edimine yaklaşımıyla Peter Handke'yi andıran orta yaşlı yazar Gregor Keusching, “Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl“ adlı bir kitap yazmayı tasarlar. Tıpkı Handke gibi Keuschnig de geleneksel anlatı biçimlerinin sınırlarını aşmaya çalışır. Keuschnig'in anlatısına kim konu olacak, kim olmayacaktır? Kitap nerede yazılmamalıdır? Toplumun konu olmayacağı kesindir, bireyler de olmayacaktır, çünkü ne toplumu, ne bireyleri birbirine bağlayan bir şey kalmıştır. Bütünlük yoktur, dünya yoktur, evren yoktur. Keuschnig, bir yıl boyunca dünyanın çeşitli yerlerine yolculuk eden yedi arkadaşının öyküsünü anlatacaktır bu kitapta, ama kendisi Paris'in kenar mahallelerinden birinde derya gibi bir kentin en gizli, en kıyıda köşede kalmış, en ulaşılmaz koylarından birinde yaşamaya başlar. Arkadaşlarının izinde İspanya'da, İskoçya'da, Japonya'da dolaşır. Kitabına hazırlık olarak algılanan tüm bu ön öykülerin arkasında okuru bir sürpriz beklemektedir.
Peter Handke, Keuschnig'in sesiyle konuşarak kendisini, kendi deneyimlerini, yaşama ve yazmaya ilişkin kendi görüşlerini dile getiriyor. Alman edebiyatının dil ustasından alışılmadık, ama son derece özel bir kitap.