Müminlerin ulusu Hazreti Ali'nin yanına bir bedevi geldi. Sessizce kenara oturdu.Yoksul birine benziyordu. Açlık, çehresinde solgunluk biçiminde belirmişti.
Hazreti Ali, 'Ne istiyorsun' diye sordu. Adam utandı, yere parmağıyla, 'Yoksulum' diye yazdı.
Hazreti Ali iki parça kumaş verdi ona. Bedevi bir parçasını altına sardı, öteki parçayı üstüne. Ve ayağa kalkarak, akcı bir dille yazdığı şiiri okudu.
Hazreti Ali'nin hoşuna gitti bu ve çocuklarının hakkı olan üç dinarını da adama bağışladı. Bedev iparayı aldı, teşekkür ederek, 'Ey müminlerin emiri!' dedi, 'Beni sülalemin en zengini yaptın.' Adamın sevindiğini gören Hazreti Ali, 'Yüce Peygamber, kişinin değeri kendini süslemesindedir, süslerin en güzeli ise güzel ahlaktır, buyurmuştur' dedi.
(Arka Kapak)
Müminlerin ulusu Hazreti Ali'nin yanına bir bedevi geldi. Sessizce kenara oturdu.Yoksul birine benziyordu. Açlık, çehresinde solgunluk biçiminde belirmişti.
Hazreti Ali, 'Ne istiyorsun' diye sordu. Adam utandı, yere parmağıyla, 'Yoksulum' diye yazdı.
Hazreti Ali iki parça kumaş verdi ona. Bedevi bir parçasını altına sardı, öteki parçayı üstüne. Ve ayağa kalkarak, akcı bir dille yazdığı şiiri okudu.
Hazreti Ali'nin hoşuna gitti bu ve çocuklarının hakkı olan üç dinarını da adama bağışladı. Bedev iparayı aldı, teşekkür ederek, 'Ey müminlerin emiri!' dedi, 'Beni sülalemin en zengini yaptın.' Adamın sevindiğini gören Hazreti Ali, 'Yüce Peygamber, kişinin değeri kendini süslemesindedir, süslerin en güzeli ise güzel ahlaktır, buyurmuştur' dedi.
(Arka Kapak)