Hint'te insan, yaptığı eylemlerin sonucu olarak (karma) sonsuz kez bu dünyaya gidip-gelmek (samsara=genedoğum döngüsü) zorundadır. Bu yüzden de bir anlamda, yaptığı amellerin bir kölesidir. Bu gidiş gelişlerin belirleyicisi olan karma yasası, ezeli olsa da ondan ve onun yol açtığı kölelikten kurtulmak/özgürlüğe kavuşmak mümkündür. Bu kurtuluş/özgürleşme bütün varlıkların nihai hedefidir; bu yüzden de en yüce mutluluk (mokşa) olarak isimlendirilir. Dini amellerden, bilgiye (metafizik) hatta mantığa varıncaya kadar her türlü bedeni ve zihni faaliyet, karma-samsara çemberinin kölesi olan insanı buradan kurtarma ve ruhunu nihai olarak özgür kılma hedefini gerçekleştirmeye yöneliktir. Bu açıdan bütün faaliyetler, kurtarıcı bir özelliğe sahip oldukları gibi, onların değeri de söz konusu hedefi gerçekleştirmeye yönelik yaptıkları katkıyla ölçülür.
Hint'te insan, yaptığı eylemlerin sonucu olarak (karma) sonsuz kez bu dünyaya gidip-gelmek (samsara=genedoğum döngüsü) zorundadır. Bu yüzden de bir anlamda, yaptığı amellerin bir kölesidir. Bu gidiş gelişlerin belirleyicisi olan karma yasası, ezeli olsa da ondan ve onun yol açtığı kölelikten kurtulmak/özgürlüğe kavuşmak mümkündür. Bu kurtuluş/özgürleşme bütün varlıkların nihai hedefidir; bu yüzden de en yüce mutluluk (mokşa) olarak isimlendirilir. Dini amellerden, bilgiye (metafizik) hatta mantığa varıncaya kadar her türlü bedeni ve zihni faaliyet, karma-samsara çemberinin kölesi olan insanı buradan kurtarma ve ruhunu nihai olarak özgür kılma hedefini gerçekleştirmeye yöneliktir. Bu açıdan bütün faaliyetler, kurtarıcı bir özelliğe sahip oldukları gibi, onların değeri de söz konusu hedefi gerçekleştirmeye yönelik yaptıkları katkıyla ölçülür.