Dinin gizli özü, tanrısal özün insani özle birliğidir. Tanrı insani özdür; ama o bilerek başka bir öz gibi olur. Dinin saklı özünü açığa çıkaran sevgidir, inanç ise bilinen biçimini oluşturur. Sevgi insanı tanrıyla, tanrıyı insanla, bu yüzden insanı da insanla özdeşleştirir; inanç tanrıyı insandan, bu yüzden insanı da insandan ayırır. Zira tanrı insanlığın gizemli cins kavramından başka bir şey değildir, bu nedenle tanrının insandan ayrılması insanın insandan ayrılmasıdır, karşılıklı ortak bağın çözülmesidir. Din, inanç vasıtasıyla ahlaklılıkla, akılla ve insanın yalın hakikat duygusuyla çelişkiye girer; ama sevgi vasıtasıyla tekrar bu çelişkiye karşı koyar. İnanç, tanrıyı yalıtlar, onu özel, başka bir öz haline getirir; sevgi ise genelleştirir. Tanrıyı, sevgisi insan sevgisiyle bir olan ortak bir öz yapar. İnanç insanın iç dünyasında, kendisiyle arasını açar, dolayısıyla dış dünyasında da; inancın insan yüreğinde açtığı yaraları iyileştiren ise sevgidir. -Ludwig Feuerbach-
Dinin gizli özü, tanrısal özün insani özle birliğidir. Tanrı insani özdür; ama o bilerek başka bir öz gibi olur. Dinin saklı özünü açığa çıkaran sevgidir, inanç ise bilinen biçimini oluşturur. Sevgi insanı tanrıyla, tanrıyı insanla, bu yüzden insanı da insanla özdeşleştirir; inanç tanrıyı insandan, bu yüzden insanı da insandan ayırır. Zira tanrı insanlığın gizemli cins kavramından başka bir şey değildir, bu nedenle tanrının insandan ayrılması insanın insandan ayrılmasıdır, karşılıklı ortak bağın çözülmesidir. Din, inanç vasıtasıyla ahlaklılıkla, akılla ve insanın yalın hakikat duygusuyla çelişkiye girer; ama sevgi vasıtasıyla tekrar bu çelişkiye karşı koyar. İnanç, tanrıyı yalıtlar, onu özel, başka bir öz haline getirir; sevgi ise genelleştirir. Tanrıyı, sevgisi insan sevgisiyle bir olan ortak bir öz yapar. İnanç insanın iç dünyasında, kendisiyle arasını açar, dolayısıyla dış dünyasında da; inancın insan yüreğinde açtığı yaraları iyileştiren ise sevgidir. -Ludwig Feuerbach-