Yenileşme edebiyatımızın birçok sanatçısı gibi farklı türlerde eser veren Raif Necdet, özellikle tenkit alanında yazdığı yazılarıyla tanınmıştır. Daha çok Hayat-ı Edebiye adlı kitabıyla tanınan Raif Necdet'in Hisler ve Fikirler'i ilk kalem tecrübeleri olarak önemlidir. 1910 yılında ilk eseri olarak yayımladığı bu kitapta Batı edebiyatında özellikle natüralist ve parnasyen sanatçıların yanında dönemin Türk şair ve yazarlar hakkında değerlendirmelerde bulunan sanatçı, toplumsal konulara da değinmiştir. Dört bölümden oluşan bu kitapta sanat ve edebiyat değerlendirmeleri yanında kadın, gençlik, idari problemler ve bir fetiş fikir haline gelen “XX. Asır” hakkındaki düşünceleri yer almaktadır:
“Hisler ve Fikirler” unvan-ı umumisi altında tâb ve neşredilen bu eser, “Yirminci Asır”, “Hediye-i Ruh”, “Hakikate Doğru”, “Hayalperver” namlarıyla dört kısma tefrik edilmiştir. Birinci kısım, ruh-u mevcudiyetinden biraz içtimaî ve felsefi manalar tereşşuh edebilen edebi parçalardan; ikinci kısım, mensur şiirlerden; üçüncü kısım, muhtelif musahabe ve makalelerden; son kısım da küçük hikâyelerden müteşekkildir.”
Yenileşme edebiyatımızın birçok sanatçısı gibi farklı türlerde eser veren Raif Necdet, özellikle tenkit alanında yazdığı yazılarıyla tanınmıştır. Daha çok Hayat-ı Edebiye adlı kitabıyla tanınan Raif Necdet'in Hisler ve Fikirler'i ilk kalem tecrübeleri olarak önemlidir. 1910 yılında ilk eseri olarak yayımladığı bu kitapta Batı edebiyatında özellikle natüralist ve parnasyen sanatçıların yanında dönemin Türk şair ve yazarlar hakkında değerlendirmelerde bulunan sanatçı, toplumsal konulara da değinmiştir. Dört bölümden oluşan bu kitapta sanat ve edebiyat değerlendirmeleri yanında kadın, gençlik, idari problemler ve bir fetiş fikir haline gelen “XX. Asır” hakkındaki düşünceleri yer almaktadır:
“Hisler ve Fikirler” unvan-ı umumisi altında tâb ve neşredilen bu eser, “Yirminci Asır”, “Hediye-i Ruh”, “Hakikate Doğru”, “Hayalperver” namlarıyla dört kısma tefrik edilmiştir. Birinci kısım, ruh-u mevcudiyetinden biraz içtimaî ve felsefi manalar tereşşuh edebilen edebi parçalardan; ikinci kısım, mensur şiirlerden; üçüncü kısım, muhtelif musahabe ve makalelerden; son kısım da küçük hikâyelerden müteşekkildir.”