Bu kitap, kendindeki Hak'ka ve Hakikat'e kavuşmak isteyene, yol bilgisidir. Kendi içine tek başına çıkılan yolculukta, asla farkında olunamayacak tehlikelerin, dönemeçlerin, köşe başlarının aydınlatılması için, kalbe ve idrake tutulan kudretli bir ışık, sağlam bir rehberdir. Bu kitap, kulun kendini tanıması, bilmesi için nefis bilgisini; kulun Rabbini tanıması, bilmesi için Allah bilgisini anlatır. Tasavvufun konusu, "insan - Allah" ilişkisidir. Tasavvufun gayesi, Ezelde kişinin Hak ile Hak olduğu hale, bu dünyada yaşarken ulaşmasıdır. "Cihad-ı Ekber", insanın kendi içindeki yolculuğunda, kendisi ile olan cihaddır. Bu cihad, mutlak değişme-tekamül ile olur. Ve sonuçta "ilahi ahlak" tamamlanıp, insan-ı kamil olunur. Herkes "ilahi ahlak"a ulaşmak için hak sahibidir. Ve bu kapı hepimize açıktır. Çünkü insanın tek yaratılma sebebi budur. Yani ilahi ahlak"a ulaşıp, yaşarken Allah'ı bulmak. Bu nasıl başarılacak? Yoklukla, zulmet ve nur perdelerinin aşılmasıyla... Bu yolculuk için varlıktan sıyrılış, -yokluk, adem- şarttır. Sen var isen Allah'ı bulamazsın! Bu yolculuk sırasında zaman içinde -veya "mahviyet" ile bir anda- zulmet ve nur perdelerinin aşılması ile kişide Allah'ın nuru parlar. Çünkü Allah, insanın kendindeki hakikate vara vara bulduğu bir nurdur. "Allah'ın nuruna dayanamazsın" demek, kendindeki hakikate dayanamazsın demektir. Dayanılamayan, parlak ışık değil, insanın kendisindeki hakikatlerdir. Hakikate dayana dayana en hakiki, "Hakikat"e ulaşılır. Allah'a vasıl olunur Melek Tekin (Kunduracıoğlu)
Bu kitap, kendindeki Hak'ka ve Hakikat'e kavuşmak isteyene, yol bilgisidir. Kendi içine tek başına çıkılan yolculukta, asla farkında olunamayacak tehlikelerin, dönemeçlerin, köşe başlarının aydınlatılması için, kalbe ve idrake tutulan kudretli bir ışık, sağlam bir rehberdir. Bu kitap, kulun kendini tanıması, bilmesi için nefis bilgisini; kulun Rabbini tanıması, bilmesi için Allah bilgisini anlatır. Tasavvufun konusu, "insan - Allah" ilişkisidir. Tasavvufun gayesi, Ezelde kişinin Hak ile Hak olduğu hale, bu dünyada yaşarken ulaşmasıdır. "Cihad-ı Ekber", insanın kendi içindeki yolculuğunda, kendisi ile olan cihaddır. Bu cihad, mutlak değişme-tekamül ile olur. Ve sonuçta "ilahi ahlak" tamamlanıp, insan-ı kamil olunur. Herkes "ilahi ahlak"a ulaşmak için hak sahibidir. Ve bu kapı hepimize açıktır. Çünkü insanın tek yaratılma sebebi budur. Yani ilahi ahlak"a ulaşıp, yaşarken Allah'ı bulmak. Bu nasıl başarılacak? Yoklukla, zulmet ve nur perdelerinin aşılmasıyla... Bu yolculuk için varlıktan sıyrılış, -yokluk, adem- şarttır. Sen var isen Allah'ı bulamazsın! Bu yolculuk sırasında zaman içinde -veya "mahviyet" ile bir anda- zulmet ve nur perdelerinin aşılması ile kişide Allah'ın nuru parlar. Çünkü Allah, insanın kendindeki hakikate vara vara bulduğu bir nurdur. "Allah'ın nuruna dayanamazsın" demek, kendindeki hakikate dayanamazsın demektir. Dayanılamayan, parlak ışık değil, insanın kendisindeki hakikatlerdir. Hakikate dayana dayana en hakiki, "Hakikat"e ulaşılır. Allah'a vasıl olunur Melek Tekin (Kunduracıoğlu)