Klasik edebiyatımızın ikinci büyük mesnevîsi ve bütün bir dünya edebiyatının en görkemli eserle-rinden biri olan Hüsn ü Aşk ne yazık ki şimdiye kadar yanlış ve eksik çevirilerin kurbanı olmuş ve bu çok renkli ve çok yönlü eser, hep tek yanlı ve dar bir çerçeveden de-ğerlendirilmiştir. Sebk-i Hindi (Hint üslûbu) dediğimiz girift hayallerin, çok zengin tarihi, estetik, kültürel çağrışımların hakim olduğu bir üslûpla kaleme alınan Hüsn ü Aşk'a bütüncü bir açıdan bakıldığında görülecektir ki; onda sadece tasavvuftaki vahdet-i vücut düşüncesinin sembolik ve alegorik anlatımı yoktur. O, klasik edebiyatın bütün meselelerine vâkıf büyük bir sanatkarın, Hint üslûbunun insan düşüncesini muhayyilenin engin denizinde sonsuz derinliklere dal-dırtan etkisi altında altı aylık müt-hiş bir beyin fırtınası ile kaleme aldığı, fantastik ve poetik yanının tasavvufî yanından hiç de geri kalmadığı bir şiir anıtıdır...
Kitapta, sol sayfalarda Hüsn ü Aşk'ın bugünkü harflerle okunu-şu verilmiş; sağ sayfalarda da o beyitler nesir diline aktarılmıştır. Beyitlerin anlaşılabilmesi için yapılması gereken açıklamalar da (597 madde halinde) ilgili sayfala-rın altlarına konulmuştur.
Bu notlar ve açıklamalar ve ayrıca beyitlerin nesre çevrilişi sı-rasında parantez içerisinde yapılan ilavelerle kitap bir nesre çevirinin boyutlarını aşmış ve artık bir "Hüsn ü Aşk şerhi" niteliğini kazanmıştır.
Klasik edebiyatımızın ikinci büyük mesnevîsi ve bütün bir dünya edebiyatının en görkemli eserle-rinden biri olan Hüsn ü Aşk ne yazık ki şimdiye kadar yanlış ve eksik çevirilerin kurbanı olmuş ve bu çok renkli ve çok yönlü eser, hep tek yanlı ve dar bir çerçeveden de-ğerlendirilmiştir. Sebk-i Hindi (Hint üslûbu) dediğimiz girift hayallerin, çok zengin tarihi, estetik, kültürel çağrışımların hakim olduğu bir üslûpla kaleme alınan Hüsn ü Aşk'a bütüncü bir açıdan bakıldığında görülecektir ki; onda sadece tasavvuftaki vahdet-i vücut düşüncesinin sembolik ve alegorik anlatımı yoktur. O, klasik edebiyatın bütün meselelerine vâkıf büyük bir sanatkarın, Hint üslûbunun insan düşüncesini muhayyilenin engin denizinde sonsuz derinliklere dal-dırtan etkisi altında altı aylık müt-hiş bir beyin fırtınası ile kaleme aldığı, fantastik ve poetik yanının tasavvufî yanından hiç de geri kalmadığı bir şiir anıtıdır...
Kitapta, sol sayfalarda Hüsn ü Aşk'ın bugünkü harflerle okunu-şu verilmiş; sağ sayfalarda da o beyitler nesir diline aktarılmıştır. Beyitlerin anlaşılabilmesi için yapılması gereken açıklamalar da (597 madde halinde) ilgili sayfala-rın altlarına konulmuştur.
Bu notlar ve açıklamalar ve ayrıca beyitlerin nesre çevrilişi sı-rasında parantez içerisinde yapılan ilavelerle kitap bir nesre çevirinin boyutlarını aşmış ve artık bir "Hüsn ü Aşk şerhi" niteliğini kazanmıştır.