Ali Haydar Haksal'ın dedesi Müderris İsmail Efendi'nin hayatından parçalar alarak yazmış olduğu Hüzün, bir yandan Ali Haydar Haksal'ın kişisel dünyasına okuyucuyu götürürken öte yandan Türkiye tarihinin farklı zamanlarına da şahitlik etmemize imkân tanıyor. İsmail Efendi'nin âlim ve mutasavvıf kimliği etrafında işlenen, son dönem medreselerinin mahsûlü olan gelenek, romanın temel motiflerinden birisidir. İsmail Efendi'nin Cönk'ü ve Hâfız Divanı ile örülen Hüzün, nesiller arasındaki uçurumu kapatan sağlam bir geleneğe gönderme yapıyor.
Ali Haydar Haksal'ın dedesi Müderris İsmail Efendi'nin hayatından parçalar alarak yazmış olduğu Hüzün, bir yandan Ali Haydar Haksal'ın kişisel dünyasına okuyucuyu götürürken öte yandan Türkiye tarihinin farklı zamanlarına da şahitlik etmemize imkân tanıyor. İsmail Efendi'nin âlim ve mutasavvıf kimliği etrafında işlenen, son dönem medreselerinin mahsûlü olan gelenek, romanın temel motiflerinden birisidir. İsmail Efendi'nin Cönk'ü ve Hâfız Divanı ile örülen Hüzün, nesiller arasındaki uçurumu kapatan sağlam bir geleneğe gönderme yapıyor.