“İmam Ahmed dedi ki: EbûSaîd el-Hudrî'den şöyle rivayet edilmiştir: Bizler Ensar'ın münafıklarını Ali'ye düşmanlıklarından tanırdık. Aynı rivayet Fazâilü's-Sahâbe'nin bir başka yerinde (s. 792) geçer. Rivayet şöyledir: Cabir b. Abdullah'tan şöyle rivayet edilmiştir: Biz Ensar topluluğu münafıklarımızı ancak Ali'ye buğzetmelerinden tanırdık. Bu rivayet Câmiü't-Tirmizî'de de geçer.”
“Ümmü Seleme'nin huzuruna vardım. Bana ‘Aranızda Hz. Resûlullah'a (s.a.a.) sövülmekte midir?' diye sorunca ben ‘Allah'a sığınırız, Allah bütün kusurlardan münezzehtir! 'veya buna yakın birşey söyledim. Bunun üzerine Ümmü Seleme şöyle dedi: Resûlullah'ın (s.a.a.) şöyle buyurduğunu işittim: Kim Ali'ye (a.s.) söverse bana sövmüş olur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
“Bizler Arafat'ta İbn Abbas ile beraberdik. İbn Abbas ‘Ey Saîd, niçin insanların telbiye getirdiklerini duymuyorum?' dedi. Ben de ‘Muâviye'den korktukları için!'dedim. Bunun üzerine İbn Abbas çadırından çıkarak ‘Lebbeyk Allahümme lebbeyk! Emret Allah'ım ermine hazırım! Diye telbiye getirmeye başladı. ‘Muâviye'nin burnu yerde sürtülse de!' ve ‘Allah'ım onlara lanet et! Ali'ye (a.s.) kızgınlıkları yüzünden sünneti terkettiler!' dedi.” (Beyhakî, Sünenü'l-Kübrâ)
“Uley b. Rebah; imam vesikadır. Tâbiûnun ileri gelenlerindendir. Ebû Abdurrahmân el-Mukri şöyle der: Ümeyyeoğulları adı Ali olanları öldürmekteydi. Bu durum Rebah'a ulaştırılınca oğlunun ismini değiştirerek ismi tasğir şeklinde ‘Uley' yaptı. Evet, İmam Ali'ni dostu ve O'nun izinde yürüyenlerin öldürülmesinden değil, ismi Ali olanların öldürülmesinden bahsediyoruz! Bunu Zehebî söylüyor.”
“İmam Ahmed dedi ki: EbûSaîd el-Hudrî'den şöyle rivayet edilmiştir: Bizler Ensar'ın münafıklarını Ali'ye düşmanlıklarından tanırdık. Aynı rivayet Fazâilü's-Sahâbe'nin bir başka yerinde (s. 792) geçer. Rivayet şöyledir: Cabir b. Abdullah'tan şöyle rivayet edilmiştir: Biz Ensar topluluğu münafıklarımızı ancak Ali'ye buğzetmelerinden tanırdık. Bu rivayet Câmiü't-Tirmizî'de de geçer.”
“Ümmü Seleme'nin huzuruna vardım. Bana ‘Aranızda Hz. Resûlullah'a (s.a.a.) sövülmekte midir?' diye sorunca ben ‘Allah'a sığınırız, Allah bütün kusurlardan münezzehtir! 'veya buna yakın birşey söyledim. Bunun üzerine Ümmü Seleme şöyle dedi: Resûlullah'ın (s.a.a.) şöyle buyurduğunu işittim: Kim Ali'ye (a.s.) söverse bana sövmüş olur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
“Bizler Arafat'ta İbn Abbas ile beraberdik. İbn Abbas ‘Ey Saîd, niçin insanların telbiye getirdiklerini duymuyorum?' dedi. Ben de ‘Muâviye'den korktukları için!'dedim. Bunun üzerine İbn Abbas çadırından çıkarak ‘Lebbeyk Allahümme lebbeyk! Emret Allah'ım ermine hazırım! Diye telbiye getirmeye başladı. ‘Muâviye'nin burnu yerde sürtülse de!' ve ‘Allah'ım onlara lanet et! Ali'ye (a.s.) kızgınlıkları yüzünden sünneti terkettiler!' dedi.” (Beyhakî, Sünenü'l-Kübrâ)
“Uley b. Rebah; imam vesikadır. Tâbiûnun ileri gelenlerindendir. Ebû Abdurrahmân el-Mukri şöyle der: Ümeyyeoğulları adı Ali olanları öldürmekteydi. Bu durum Rebah'a ulaştırılınca oğlunun ismini değiştirerek ismi tasğir şeklinde ‘Uley' yaptı. Evet, İmam Ali'ni dostu ve O'nun izinde yürüyenlerin öldürülmesinden değil, ismi Ali olanların öldürülmesinden bahsediyoruz! Bunu Zehebî söylüyor.”