Tarih boyunca insanlar diğer canlılar ile ortak bir mekânı paylaşmak, karşılaştığı ve ihtiyaç duyduğu her şeye uygun yeni bir yaşam anlayışı geliştirmek zorunda olmuştur. Eski çağlardan günümüze bulunan her alet, ortaya çıkan her meslek, üretilen her mekan bu döngünün kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Kabileler, düzenli şehirler ve medeniyetler bu nedenle insanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahiptir.
Bu çalışma, coğrafî konumu gereği yeterince “önemsenmeyen” veya “unutturulan” Arabistan yarımadasının eski ismiyle Yesrib olarak bilinen bir bölgesini ele almaktadır. Ancak çok kadîm bir geçmişe sahip olan köy veya mahalleler topluluğundan müteşekkil Yesrib'in, Hz. Muhammed ve Müslümanların bölgeye gelmesiyle Medine'ye dönüşmesi, bu dönüşümün ortaya çıkardığı mekansal üretim süreçlerinin gündelik hayatın rutin seyri içerisinde incelenmesi çalışmanın odak noktası olarak belirlenmiştir.
Tarih boyunca insanlar diğer canlılar ile ortak bir mekânı paylaşmak, karşılaştığı ve ihtiyaç duyduğu her şeye uygun yeni bir yaşam anlayışı geliştirmek zorunda olmuştur. Eski çağlardan günümüze bulunan her alet, ortaya çıkan her meslek, üretilen her mekan bu döngünün kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Kabileler, düzenli şehirler ve medeniyetler bu nedenle insanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahiptir.
Bu çalışma, coğrafî konumu gereği yeterince “önemsenmeyen” veya “unutturulan” Arabistan yarımadasının eski ismiyle Yesrib olarak bilinen bir bölgesini ele almaktadır. Ancak çok kadîm bir geçmişe sahip olan köy veya mahalleler topluluğundan müteşekkil Yesrib'in, Hz. Muhammed ve Müslümanların bölgeye gelmesiyle Medine'ye dönüşmesi, bu dönüşümün ortaya çıkardığı mekansal üretim süreçlerinin gündelik hayatın rutin seyri içerisinde incelenmesi çalışmanın odak noktası olarak belirlenmiştir.